Ana içeriğe atla

KEDİLERDE ENTROPİYUM

KEDİLERDE ENTROPİYUM 


Entropiyum, göz kapağının bir bölümünün içe doğru (göz küresine doğru) döndüğü, ters olarak konumlandığı genetik bir durumdur. Bu durum, korneada, erozyon, ülser ve/veya perforasyona yol açabilen yaralanmalara ve çizilmelere yol açar. Ayrıca yaralı bölgenin üzerinde zamanla pigment birikmesi, koyu renkli bir skar dokusu formasyonuna neden olur. Bu skar dokusunun büyüklüğüne bağlı olarak, görme kalitesini düşer ve bazen de tamamen kaybolabilir.
Genellikle, iran kedileri gibi brakisefalik kediler risk altındadır. Entropiyum teşhisi genellikle iki yaş civarında daha sık konulmaktadır.
BELİRTİLER ve TİPLER 
Yaygın semptomlar genellikle değişen derecelerde keratit ve aşırı gözyaşı akıntısıdır. Etkilenen göz görünür şekilde kızarık olabilir veya göz küresinin etrafındaki deri sarkık bir görünümde olabilir. Bazı durumlarda, gözlerin dış açısında mukus ve/veya irinli akıntı belirgin bir enfeksiyona işaret eder.

NEDENLER 
Yüz şekli, kedilerde entropiyumun birincil genetik nedenidir. Kısa burunlu, brakisefalik ırklarda iç göz bağları üzerinde normalden daha fazla gerilim vardır. Bu durum, burun ve yüz yapısının da yatkınlığı ile birlikte, hem üst hem de alt göz kapaklarının göz küresine ve içe doğru dönmesine neden olabilir.
Büyük ırklarda ise tam tersi bir durum görülür. Gözlerin dış açısındaki bağlar aşırı gevşeklik eğilimi gösterirler. Bu da, göz kapaklarının dış kenarlarının içe doğru katlanmasına neden olur.
Tekrarlanan konjuktivitler, fonksiyonel entropiyumla sonuçlanabilen spastik entropiyuma neden olabilir. Bu, göz küresini irrite eden birçok nedenle oluşabilir ve genellikle de normalde entropiyum görülme olasılığı olmayan kedilerde görülür.

TEŞHİS 
Entropiyum teşhisi oldukça basittir ve altta yatan nedenler veya gözü irrite edici nedenler cerrahi müdahele öncesinde mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Bu duruma predispoze kedilerin yetiştiricileri, bebek kediler dört veya beş haftalık olduklarında göz kapakları hala açılmadıysa mutlaka veteriner hekim tarafından kontrol edilmeleri konusunda bilgilendirilmelidirler.

TEDAVİ  
Durum hafifse ve kornea ülseri gelişmediyse, yapay gözyaşı preparatları iyileşmede etkili olabilir. Ülser gelişen vakalarda lokal olarak antibiyotikli göz pomatları kullanılır. Bunlar tek veya daha fazla sayıda (üçlü) etken madde içerebilir. Cerrahi olarak düzeltme ameliyatları sıklıkla gereklidir. Bazen hafif vakalarda, göz kapağı dikişle geçici olarak içeri veya dışarı doğru çevrilir. Ağır vakalarda ise yüz rekonstrüksiyonu gereklidir, ancak ameliyatlar nüksleri önlemek amacıyla kediler erişkin olunca yapılmalıdır.

YAŞAM ve YÖNETİM 
Cerrahi olarak müdahele edilmeyen vakalarda ilaç uygulama prosedürlerinin tekrarlı olarak uygulanması gerekebilir ve/veya kedinin ameliyat olabilecek erişkinliğe gelmesi beklenir. Kedi ağrı ve irritasyon nedeniyle gözlerini kaşımak istiyorsa, korneanın çizilmesini önlemek ve sorunu daha da kötüleşmesine yol açmamak için mutlaka yakalık kullanılmalıdır.

KORUNMA 
Entropiyum genellikle genetik yatkınlıktan kaynaklandığından herhangi bir korunma yöntemi yoktur.

Bu blogdaki popüler yayınlar

HAMSTER BESLERKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

HAMSTER BESLERKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER Hamsterlar birçok insan için mükemmel evcil hayvanlardır. Çok fazla dikkat gerektirmezler, tekerlekleri üzerinde yeterince egzersiz yaparlar ve sevimli, sevimli ve tutması hoşturlar. Bazı çocuklar için mükemmel bir başlangıç ​​evcil hayvanı olabilirler. Ne yazık ki, hamsterlar bakım talimatlarıyla gelmiyor. Bir hamstera bakmak zor olmasa da, bir hamsterı evcil hayvan olarak beslerken neyle karşı karşıya olduğunuza dair en azından temel bir anlayışa sahip olmanıza yardımcı olur. 1. Dişi ve Erkeğin aynı yuvayı paylaşmaması gerekir. Dişi ve erkek hamsterın aynı yuvayı paylaşması ailenin fazlasıyla büyüyeceği anlamına gelir. 2. Bir hamster, küçük bir çocuk için mükemmel bir evcil hayvan gibi görünebilir, ancak durum böyle değil. Dikkatli, nazik kullanım gerektirirler, ısırabilirler ve genellikle küçük ellerde kendilerini güvende hissetmezler. 3. Hamsterlar sık sık çiftleşir ve dişi hamster kısa aralıklarla doğum yapabilir.

KEDİLERİN ÇENELERİNİN ALTINDA BELİREN SİYAH NOKTALAR

KEDİLERİN ÇENELERİNİN ALTINDA BELİREN SİYAH NOKTALAR  🔸Çenenin altında beliren siyah noktalar kedi aknesi olup bir çoğumuzun duymadığı bir deri hastalığıdır.  🔸Kedi aknesi lokalize bir enfeksiyondur ve neredeyse her zaman çene bölgesini etkiler. Genellikle çenede küçük, yağlı siyah tıkaçlar olarak başlar - siyah noktalara çok benzer - bazen iltihaplı püstüllere veya sivilcelere ilerler. NEDENLERİ 🔸Çene altında siyah nokta halinde kendini gösteren kedi aknesi bir çok etkene bağlı olarak ortaya çıkabilir.  ▪️Bağışıklık sisteminin zayıflaması sonucu kedilerde görülebilir. ▪️Stres, aknenin oluşmasını etkileyen diğer faktörlerin başında yer alır. ▪️Kıl foliküllerinden kaynaklanabilir. Çene bölgesini tımar etmek kedicik için zordur, bu da kir ve yağ birikmesine ve nihayetinde akneye yol açabilir. ▪️Hormonal problemler ▪️Vücudun normal dışı yağ üretimi aknelerin ortaya çıkmasına zemin hazırlarken bazı dış etkenlere bağlı olarak da şekillenebilmektedir. Bunlar;  🐾 Mama ve su k

KÖPEKLERDE TVT HASTALIĞININ TEŞHİS VE TEDAVİSİ

                 TVT TÜMÖRÜ 1. TVT TÜMÖRÜ NEDİR 🔸Transmissible veneral tümör veya kısacası TVT hastalığı olarak isimlendirilen Bu tümör dünyanın daha çok kalabalık şehirlerinde ve  ılıman iklimlerin de daha çok seksüel aktivitenin yoğun olduğu yaşlardaki köpeklerde gözlenmiştir. TVT, dişi ya da erkek köpeklerde çiftleşme ya da direkt temas yoluyla bulaşan ve genellikle genital organlara yerleşen bir tümördür. TVT, bilinen temas yoluyla bulaşan tek tümördür. 2.TVT TÜMÖRÜ NASIL BULAŞIR 🔸 Bu tümörler  her iki cinsiyetten cinsel yolla veya direkt temas yoluyla bulaşan bir hastalıktır. Bu tümörün en riskli yanı temas yoluyla bulaşmasıdır. Çiftleşme sırasında erkek köpekten dişi köpeğe, veya dişi köpekten erkek köpeğe bulaşabilir. Özellikle bu tümör genital ( Dişi köpeklerde, vajinal bölgesi, erkek köpeklerde, penis bölgesi ) organlara yerleşmektedir. İlk zamanlarda küçük olan tümör zamanla büyümektedir. Bu tip tümörler, başıboş, gezici köpeklerde ve barınaklarda ya