30 Ağustos 2021 Pazartesi

KÖPEĞİME GÜNLÜK NE KADAR MAMA VERMELİYİM

KÖPEĞİME GÜNLÜK NE KADAR MAMA VERMELİYİM 

🔸Merhabalar, Köpeğime günlük ne kadar mama vermeliyim ? Köpeğim sürekli aç ve sürekli mama vermem doğru mu ? Kaç sefer mama vermem lazım gibi sorulara cevap olarak , 

1-) Köpeğinize  günde kilo ile değil gramla mama vermelisiniz öncelikle burada çoğu kişi hata yapıyor ve biraz fazla yese sorun olmaz diyip fazladan mama kabini dolduruyorlar. Bu tarz beslenme hayali ve yanlış bir beslenmedir. Günlük alacağı miktara göre vermeyi ihmal etmeyin. Köpeğinize gram olarak Örneğin 200 Gr. 600 Gr  gibi.  ayarlamalısınız. 

2-) Bu oranı köpeğin ırkına, kilosuna, enerji durumuna, yaptığı işe göre değişebilir.( iş köpeğimi, spor köpeğimi, çoban köpeğimi v.s. gibi) Ayrıca cinsine ve ortamına göre de değişir. 

3-)Genellikle ideal oran,

🔻 KÖPEĞİN KİLOSU x 20 dir. 
Örnegin,

🔹10 kg.lık köpek günde 10x%2= 200 gram 
🔹20 kg.lık köpek günde 20x%2= 400 gram gibi.

4-) Yavru köpeklerin haricinde de bu miktarlar günde iki öğün ( sabah ve akşam) olarak verilmelidir. 
Not: akşam gece değildir unutmayın.

23 Ağustos 2021 Pazartesi

MUHABBET KUŞLARININ BAKIM VE BESLENMESİ HAKKINDA HERŞEY

MUHABBET KUŞLARININ BAKIM VE BESLENMESİ HAKKINDA HERŞEY



1. BESLENMELERİ

🔸Muhabbet kuşları ve diğer pek çok evcil kuş, nefis bir tada sahip tüylü gurmelerdir. Dürüst olmak gerekirse, evcil hayvan dükkanından alınan standart tahıl karışımıyla bir süre idare edecekler. Ancak kuşlarınızın gerçekten iyi olmasını ve uzun süre sağlıklı kalmasını istiyorsanız, küçük bedenlerinin ihtiyaç duyduğu her şeyi saglamaktan başka onlara taze yem vermelisiniz. Aslında günlük olarak taze yiyecek vermelisiniz.

🔸Muhabbet kuşlarının ve insanlar tarafından beslenen diğer bazı kuşların sağlıklı beslenmesinde taze meyve ve sebzeler önemli rol oynamaktadır. Meyve ve sebzeler sadece vitamin ve mineral içermekle kalmaz, aynı zamanda kuşunuzun beslenmesine lezzetli katkılar da sağlar. Muhabbet kuşlarına sunabileceğin meyvelerin yanında çok çeşitli taze yiyecekler, tohumlar ve tahıllar vardır.

🔸Çoğu evcil kuş, sağlıklı kalmak için tohumdan daha fazlasına ihtiyaç duyar Çoğu kuş bakıcısı için sadece en iyisi muhabbet kuşları için yeterince iyi olsa da, onlara en sevdikleri yiyecekleri kalıcı olarak sunmamalısınız. Sprey darı çok popüler bir tedavidir. Unutmayın yüksek oranda yağ içeren tüm tohumlar ( kenevir , nijer tohumu veya susam gibi ), çok sık servis edilirse aşırı kiloya neden olur.

🔸Birçok evcil kuş, çoğu zaman kafeslerinde tutulur. Bu ne yazık ki kuşlarda egzersiz eksikliğine neden olur . Bu durum kuşlarınızın fazla kilo almasının yanında yağlı yiyeceklerle tüketerek sağlığı için büyük bir tehlike girmiş olur.

🔸Kilolu kuşlar hasta olma eğilimindedir. Bazılarının ayakları soyulmuş tabanlarından muzdariptir, bazılarının göğüs bolgeleri veya karınlarında yağ tümörleri gelişmiştir. Bu yağlı tümörler genellikle iyi huyludur, ancak kontrol edilemeyen bir şekilde büyüme eğilimindedir ve çok büyüdüğünde kuşu öldürebilir.

🔸Bir kuş aşırı kiloluysa, yağ birikintileri iç hayati organlara büyük bir yük bindirir ve onlara zarar verir. Bu tür sorunları önlemek ve muhabbet kuşunuza günlük serbest uçuş fırsatı vermek için darı gibi zengin yiyecekleri çok sık vermemeniz gerekir 

2. İÇME SULARI
  
🔸Kuş tohumlarının ve taze yemlerin yanı sıra muhabbet kuşları ve diğer evcil kuşların her zaman taze ve temiz içme suyuna ihtiyaçları vardır. Musluk suyunun içilebilir olmadığı bir ülkede yaşıyorsanız, kuşlarınız için içme suyu olarak şişelenmiş durgun su kullanabilirsiniz.
Muhabbet kuşunuzun içme suyunu günde en az bir kez yenilemeniz gerekmektedir. Büyük bir kuş kafesine, hayvanların muhtemelen banyo olarak da kullanacakları su dolu bir tabak koyabilirsiniz. Bu nedenle, plakayı düzenli olarak temizlemelisiniz.

🔸İçme suyuna vitamin veya ilaç eklerseniz daha da dikkatli olmalısınız. Hemen hemen tüm içme suyu kapları bakteriler için ideal bir üreme alanı olan çok miktarda şeker içerir. Bu nedenle, bardakları veya tabakları günde iki kez mümkün olduğunca deterjansız sıcak su ile yıkamanız daha iyi olur.


3. GIDA PARAZİTLERİ
  
 🔸Kahverengi Ev Güvesinin Tırtılı (Hofmannophila pseudospretella) Uygun olmayan gıda depolaması parazit istilasına neden olabilir. Bazı parazitler kuşlarınız için zararlı olabilir. İstila genellikle tahıllar dükkanlara veya bayilere satılmadan önce meydana gelir. Yumurta veya larva şeklinde bazı parazitler fark edilmeden evinizi istila eder. En kötü durumda, kontrolsüz bir şekilde çoğalacaklar ve tahıl veya nişasta içeren her şeyi istila edecekler.
Birçok parazit sadece kuş tohumlarında değil, aynı zamanda un, yulaf ezmesi ve diğer bütün yiyeceklerde de gelişir. (Büyük) bir parazit istilasından kaçınmak için, tahılları ve tohumları her zaman parazitlerin salgın yayılmasını önleyecek şekilde saklamalısınız.

♦️Ne yapmalıyız

3.1. Parazitler

🔸Bazı parazitler kuşlarınızın sağlığına zarar verebileceğinden, bulaşmış yiyecekleri atın.

3.2. Böcekler

🔸Testere dişli tahıl böceği birçok farklı türde tahıl veya tohumda gelişirler. Uçabildikleri için, musallat olan tahıllar veya tohumlar hava geçirmez kaplarda saklanmadıkça gıda depolarında hızlı ve verimli bir şekilde yayılırlar. 


3.3. Akarlar ve un akarları

🔸Bu parazitler çok küçüktür ve çoğu durumda çıplak gözle görülemezler. Enfekte tohumlar genellikle küflü bir kokuya sahiptir.

🔸Yiyeceklerinizi akarlara karşı kontrol etmek için şunları deneyin:

🔹Tohumları küçük bir kaba koyun ve bir höyük oluşturduklarından emin olun. Gece boyunca rahatsız edilmeden bırakın. Ertesi sabah, bazı tohumlar fincanın etrafına dağılırsa ve fincandaki tümsek "düzleşmiş" görünüyorsa, tohumlar akarlarla musallat olduğunu anlaşılır. 
🔹Kuşlarınıza asla kene bulaşmış tohumları beslemeyin, ciddi hazımsızlıklara ve alerjik reaksiyonlara yol açabilir, en kötü durumda ölümcül sonuçlar doğurabilir.


3.4. Tahıl Güvesi (Sitotroga gevrekella)

🔸 Kuşların yiyecek kabında kanatlı parazit tespit ederseniz büyük olasılıkla bir Tahıl Güve (olan Sitotroga cerealella ) veya Kahverengi Evi-güve ( Hofmannophila pseudospretella) ' dir. Bu böcekler yaklaşık bir santimetre (yaklaşık yarım inç) uzunluğundadır, kahverengimsi ila grimsi kanatları vardır ve kanat açıklığı yaklaşık 2 santimetredir. Dokuma giysi güvesine benziyorlar, ancak bu tür daha kahverengimsi. Tahıl Güvesi veya Kahverengi Ev Güvesinin antenleri oldukça uzun ve incedir. Bu güveler yumurtalarını yiyeceğe bırakır ve bu da sorunlara neden olabilir.

3.5. Kahverengi Ev Güvesinin Tırtılı

🔸Normalde, güveleri veya kurtçukları tespit ettikten sonra 2 gün boyunca derin dondurucuda saklarsanız ve böylece parazitleri öldürürseniz, tahıl güvelerinin bulaştığı yiyecekler kuşlar için yenilebilir. Kuşlar ölü güveleri bile yiyebilir. Yine de ölü parazit içeren yiyecekleri stoklamak çok hijyenik değildir. Bu nedenle parazit bulaşmış tahılları atmanızı tavsiye ederim.

4. YEMLERIN SAKLANILMASI
  
  🔸Kuş tohumlarının mümkün olduğunca uzun süre taze ve sağlıklı kalması için serin ve kuru bir yerde saklanması gerekir. Yalnızca bir ya da iki muhabbet kuşu ya da evcil kuş besleyenleriniz için, yerel süpermarketten alacağınız standart boyutlu gıda paketleri ile sorun yaşamayacaksınız. 

🔸İkiden fazla muhabbet kuşunu veya bu muhabbet kuşlarından küçük bir sürüyü beslerseniz, özel satıcılardan veya özel ve çok çeşitli evcil hayvan dükkanlarından daha fazla miktarda yiyecek satın almak iyi bir fikir olabilir. Kuş tohumlarını toplu olarak satın alırsanız, en iyi şekilde hava geçirmez kaplarda veya plastik kutularda saklamalısınız. İkramları ve mera tohumlarını saklamak için dondurma kutuları uygun kaplardır. Bu tür kaplar, evinize tahıl veya tohumlarla getirilen parazitlerin diğer kuş tohumlarına yayılmaması gibi bir avantaja sahiptir.

🔸 Kaplardaki kuş yemlerini parazitler için düzenli olarak kontrol edin. Yiyecekler tuhaf kokuyorsa veya birbirine yapışıyorsa, bunun nedeni genellikle kapların dibinde toplanan nişasta yiyen parazitler olabilir.

🔸 Enfekte olmuş kuş tohumlarını hemen atın ve saklandıkları kabı yıkayın veya dezenfekte edin.

🔸Tahılları ve tohumları dondurmak , onları uzun bir süre veya sıcak bir yaz boyunca taze tutmanın bir başka kullanışlı ve hijyenik yoludur. Ancak bir sorun var ki, tohumları dondurucudan aldığınızda nem sorun olacaktır. Soğuk tohumlar buğulanacak ve çözüldükten sonra biraz nemli kalacaklardır. Bu nem küflenmeye neden olabilir. Özellikle daha büyük muhabbet kuşları ve papağanlar için tohum karışımları, bu gibi durumlarda genellikle küflenen bazı tahıllar içerir.

Kuş yemlerini ne kadar süre saklayabilirsiniz?

🔸Plastik kutularda saklanan kuş yemi yaklaşık üç ila altı ay taze kalır. Daha sonra vitaminlerin çürümesi olumsuz etkilerini göstermeye başlar ve besin ilk baştaki kadar sağlıklı olmaz. Bir yıl sonra, çoğu besin gitti.

🔸Kuş yeminizi yarım yıldan daha uzun süre saklamak istiyorsanız, dondurabilirsiniz. Bir dondurucuda yaklaşık iki yıl boyunca taze ve sağlıklı kalacaktır.

🔸Diğer önemli detaylar kuş tohumlarını dondurmayıp plastik kutularda saklamanız durumunda lütfen serin ve kuru bir yere koymayı unutmayınız. 

🔸Kalıcı yapay ışık veya doğrudan güneş ışığı olmamalıdır. Sıcaklık ve ışık besinlerin çürümesini hızlandırır ve bu nedenle kuş tohumlarını karanlık bir yerde saklamak herzaman istenilen bir durumdur.


5. TAZE BİTKİLER
  
  🔸Bizler için taze kekik ve çok lezzetli otları her gün pişirdiğimiz birçok yemek içine lezzet katsın diye koyarız ve mutfağımızın vazgeçilmez çok lezzetli malzemelerdir. Bu narin ve aromatik baharatlar, yapraklar ve saplarla yemeğimize lezzet katmaktan çok daha fazlasını yapabilir. Birçok kuş da taze ot yemeyi sever. Bu bitkilerden bazıları, doğal ilaçlar oldukları için kuşunuzun sağlığı üzerinde de olumlu bir etkiye sahiptir. Bu bölümde evcil kuşlar için yenilebilir bitkilerin bir listesini paylaşacağım.

Muhabbet kuşları için lezzetli otlar:

🔹Roka
🔹Fesleğen
🔹Ayı sarımsağı
🔹Hodan Burnet
🔹Havuç (yeşil kısımlar)
🔹Frenk maydanozu
🔹Frenk soğanı
🔹Kişniş
🔹Tere Dereotu 
🔹Rezene (yeşil kısımlar)
🔹Kuzukulağı
🔹limon balsamı Limon otu
🔹Mercanköşk 
🔹Melisa
🔹Nane
🔹Kekik 
🔹Maydanoz 
🔹Semizotu
🔹Biberiye 
🔹Adaçayı 
🔹Tuzlu tarhun 


🔸Birçok kişi maydanozun kuşlar için zehirli olduğunu iddia ediyor. Yüksek dozlarda zehirli maddeler içerdiği doğrudur. Ancak bu potansiyel olarak tehlikeli maddelerin her ikisi de sadece maydanozda çok küçük dozlarda bulunabilir. 

🔸Evcil kuşlarınıza sadece az miktarda maydanoz verirseniz, bu yem onlara hiçbir şekilde zarar vermez. Ancak maydanozda kalsiyum bağlayan maddeler bulunduğundan kuşlarınızın kalsiyum eksikliği yaşamadığından emin olun. Bu mineral eksikliğinden muzdarip olan kuşlar çok fazla maydanoz yerse sağlık sorunları daha da kötüleşebilir. ⛑️

 🔸Çoğu kuş ilk başta çok aromatik bitkilere alışmalıdır. Ancak çoğu durumda bir süre sonra bu bitkilerden kemirmeyi severler. Ancak lütfen bu bitkilerden kuşlarınıza yalnızca küçük miktarlarda servis yapın, çünkü bu bitkiler, kuşların mahsullerinde veya sindirim sistemlerinde kuşların mukozasını tahriş edebilecek çok sayıda uçucu yağ içerir.

6. MEYVELER
  
  🔸Taze yiyecek yemeye alışmış birçok evcil kuş için meyveler çok değerlidir ama her nasılsa, meyveyi bilmeyen bazı kuşlar onu yemezler, hatta kendilerine sunulduğunda bile korkabilirler. Kuşlarınıza tatlı elma veya armut sunmaya devam ederseniz, bir gün en inatçı ve yememek için direnen kuşunuz bile büyük olasılıkla bu meyvelerin tadını sevmeye başlayacaktır.

🔸Taze meyvenin bir başka avantajı da, evcil bir kuşun günlük yaşamına eğlence getirmesidir. Birçok kuş yiyecekleriyle oynamayı sever ve ayrıca besinler (vitaminler, mineraller) kuşlarınız için çok büyük bir sağlık yararı ile ilişkilidir. 

🔸Onlara farklı türde meyveler sunmalısınız çünkü tüm kuşların en sevdikleri yiyecekleri vardır ve çeşitli taze yiyecekler sunarak kuşlarınız en çok neyi sevdiklerini seçebileceklerdir.

Kuşlarınızın Seveceği ve  Sağlıklı Meyve Türleri:

🔹elma
🔹Kayısı
🔹Asya Armudu
🔹Muz
🔹Böğürtlen
🔹Siyah frenk üzümü
🔹Kara mürver
🔹Siyah erik
🔹Kan portakalı 
🔹Yaban mersini
🔹kavun
🔹Üzüm
🔹Kiraz
🔹kızılcık
🔹Hurma (kurutulmuş)
🔹Ejder meyvesi (Pitaya)
🔹İncir (taze veya kurutulmuş)
🔹Ballı kavun 
🔹Yaban mersini 
🔹Kivi meyvesi
🔹Yenidünya
🔹Mango
🔹dut 
🔹Şeftali
🔹Papaya
🔹Şeftali
🔹Armut
🔹Ananas
🔹Ayva
🔹Ahududu
🔹Frenk üzümü
🔹Şaron
🔹Çilek
🔹mandalina 
🔹Tamarillo (Ağaç domatesi)
🔹Sarı erik

🔻Mandalina, portakal ve kivi gibi meyve türleri çok fazla doğal asit içerir. Bazı kuşlar, bu tür yiyecekleri çok yemeleri durumunda sindirim sistemi ile ilgili sorunlar gösterme eğilimindedir. Bu nedenle, yalnızca küçük miktarlarda servis ettiğinizden emin olmalısınız.

🔻Bazı gıda mağazaları, ekstra tatlandırılmamış kuru hurma ve incir sunar. Bu tür kuru hurma ve incir, evcil kuşlara servis edilebilir. Lütfen bu mamayı onlara çok sık vermeyin çünkü çok fazla fruktoz içerir ve kuşlarınız bundan çok fazla kilo alabilir.

🔻Herhangi bir tür kavun ve karpuz  tüm evcil kuş türleri için çok iyi gelen bir üründürler.

4🔻Evcil kuşlar, dut bitkisinin sadece meyvelerini değil yapraklarını da yemeyi severler.

⛑️ Hekimin Notu 1 

🔸Lütfen aşağıdaki meyveleri asla kuşlarınıza sunmayın,

🔹Avokado (çekirdeğe yakın kuşlar için çok yağlı ve zehirli)
🔹Taze hurma (çok fazla tabaklama maddesi içerirler)
🔹Greyfurt, Pomelo (çok fazla sitrik asit ve acı)
🔹Kumkuat (çok asidik)
🔹Çarkıfelek (neredeyse tüm türleri çok fazla sitrik asit içerir)
🔹Trabzon hurması, olgunlaşmamış (çok fazla bronzlaştırıcı madde içerir, olgun olanlar uygundur)
🔹Limon veya Kireç (çok fazla sitrik asit)

7. TAHILLAR VE TOHUMLAR

🔸Muhabbet kuşları için tohum karışımını Evcil hayvan dükkanlarında veya diğer mağazalarda muhabbet kuşları veya diğer evcil kuşlar için farklı tohum karışımları bölümlerinde  bulabilirsiniz. Fiyatlar çok çeşitlidir ve çoğu insan en pahalı karışımların en sağlıklıları olduğunu düşünebilir. Bu her zaman doğru değildir, bu yüzden kuş yemi hakkında neyin önemli olduğunu bilmelisiniz. Bu tohumların bazıları, paketin üzerindeki son kullanma tarihine göre uygun görünüyor. Ama bu yemler gerçekten taze ve sağlıklı mı? Yiyecekler yanlış bir şekilde saklanırsa veya güneşe veya ısıya maruz kalırsa yapısındaki vitaminler bozulur ve en kötü durumda tohumlar artık taze olmaz. Mamayı satın almadan çok önce ve hatta evcil hayvanlarınıza hemen servis etseniz bile sağlıklı içerikleri yok edilmiş olabilir. Bu olursa, vitamin eksikliği meydana gelir ve ben vitaminli sağlıklı yemler verdiğim halde hayvanim sürekli yorgun, bitkin hasta gibi şikayetler başlar.

8. BİTKİSEL ÇAYLAR

🔸Kuş bakıcıları için ilaç sandıklarında bir çeşit bitki çayı bulundurmaları tavsiye edilir. Bir çok hastalığın iyileşmesine destek olmak istemeniz durumunda bitki çayları çok önemli olabilir. Bu tür bitkisel infüzyonlar, daha zayıf rahatsızlık durumunda da yardımcı olabilir. Bitki çaylarının en önemli çeşitlerini bu bölümde bulabilirsiniz. Kuşunuz aniden hastalanırsa hazırlıklı olmanız için onları evde az miktarda bulundurmakta fayda vardır.

🔸Hasta kuşunuza sade içme suyu yerine ne tür bitki çayı ikram etmek isterseniz isteyin, lütfen çayı çok kaynatmayın. Ve tabii ki çayı servis etmeden önce oda sıcaklığına soğutmalısınız. Çayı poşet çaydan hazırlıyorsanız paketin üzerinde bulunan hazırlama talimatlarını takip etmelisiniz. Bunu yaptıktan sonra lütfen çayı yaklaşık yarım bardak saf su ile seyreltin (hazırladığınız çaya hazırlama talimatlarına göre %50 saf su ilave edin demektir).

🔸Çayı daha besleyici hale getirmek için dekstroz veya bal eklenebilir. Kuşunuz için toplama kafesinde ortak bir su çeşmesi kullanıyorsanız, tam bir su çeşmesi için en fazla yarım çay kaşığı dekstroz kullanın. Aksi durumlarda yüksek dozda dekstroz veya bal karıştırırsanız, bir kuş için sağlıklı olmaz.

🔻Kuşumuz herhangi bir böbrek hastalığından veya mantar enfeksiyonundan muzdaripse son derece dikkatli olmalısınız. 

🔸Koşullara göre dekstroz veya bal, kuşun organları glikozu sindiremeyebileceğinden ciddi sorunlara neden olabilir; bu nedenle hastalık daha da kötüleşebilir. Bu nedenle rahatsızlığı olan kuşlarda ince hekime danışılmalıdır.

🔸Herhangi bir şekerin kuşunuza zarar vereceğinden endişeniz yoksa, içme suyuna veya çayına bir miktar vitamin takviyesi de ekleyebilirsiniz. Dozla ilgili olarak, lütfen paket üzerindeki talimatları izleyin. 

⛑️ Hekiminden Notu 2

🔸 Sıcak suya herhangi bir vitamin takviyesi eklemeyin çünkü bu sağlıklı etken maddeyi yok eder; gıda takviyesi etkisiz olacaktır.

8.1. Anason Çayı

🔸Kuşunuz kabızlık çekiyorsa, ona içme suyu yerine anason çayı verebilirsiniz. Bu çayın olağanüstü antikonvülzan etkileri vardır ve kuşların bu tür tatsız durumları atlatmasına yardımcı olacaktir.

8.2. Isırgan Otu Çayı

 🔸Isırgan otu çayı çok iyi detoksifikasyon etkilerine sahiptir. Naturopatide, ısırgan otu, böbrek rahatsızlığından muzdarip hastalarda detoksifikasyon ve temizlik için bir ilaç olarak kullanılır. Isırgan otu, içerdiği vitaminler nedeniyle oldukça sağlıklı olan bir yem bitkisi olarak da kullanılabilir.

8.3. Rezene Çayı

🔸Antikonvülzan etkileri sayesinde, kuş sahibiyseniz rezene çayı ecza dolabınızın kesinlikle olmalıdır. Rezene çayı kabızlık ve şişkinlik durumunda rahatlama sağlar. Ayrıca, kuşunuz bir maya enfeksiyonu (mikoz, pamukçuk veya AGY/GLS ) geçirdiğinde ekin veya karın içinde çok fazla gaz oluşumunu önlemeye yardımcı olabilir.

8.4. Papatya Çayı 

🔸En değerli şifalı bitkilerden biri de papatyadır. Bu bitkinin çiçeklerinden yapılan çayın iltihap önleyici etkileri vardır. Bu nedenle papatya çayı bulaşıcı hastalıkların tedavisi sırasında çok faydalıdır. Ayrıca soğuk algınlığı veya başka bir hastalık varsa, papatya çayı tüylü hastalarınızın rahatsızlıklarını hafifletebilir. 
🔸Papatya çayı ile tedavi edebileceğiniz bir diğer önemli sağlık bozukluğu ise yanlış beslenmeden kaynaklanan ishaldir. Papatya çayı buharlarının solunması, soğuk algınlığı ve solunum sisteminin diğer hastalıklarının çok etkili bir ek tedavisidir.

8.5. Siyah Çay

🔸Birçok durumda hasta kuşa dolaşımını uyarmak için siyah çay ikram etmek mantıklı ama pek tavsiye edeceğim bir çay değil.

8.6. Kekik Çayı

🔸Mantar önleyici ve mantar önleyici etkileri nedeniyle kekik çayı, megabakteriler (AGY) veya GLS tedavisi veya mayalara (mikoz, pamukçuk) karşı tedaviler sırasında çok yararlı ve iyileştirici etkiye sahiptir.

9. SEBZELER

 Evcil kuslari beslemeye uygun birçok taze sebze türü mevcuttur. Sahipleri bu taze yiyecekleri düzenli olarak sunarsa, çoğu seçici kuş bile sebzeye alışabilir. Ancak çoğu sebze lezzetli ve sağlıklı olsa da nasıl yetiştirildiklerini düşünmek önemlidir. Bazı sebzeler pestisit kalıntıları ile kirlenmiştir. Bu toksik maddeler evcil kuşlarda ciddi zehirlenmelere neden olabilir. Bu tür zehirlenmeler organlara zarar verebilir ve hatta ölümcül olabilir. Bu nedenle kuş sahipleri, organik sebzeleri seçmeli veya sebzelerde  pestisit kalıntıları bulunmamalıdır.

Sağlıklı sebze türleri:

🔹Patlıcan 
🔹Pancar (taze) 
🔹Brokoli
🔹Brüksel lahanası (dilimlenmiş)
🔹Lahana 
🔹şalgam 
🔹Havuç 
🔹Karnabahar 
🔹Kereviz sapları
🔹Pazı (mangel) 
🔹Hindiba 
🔹Mısır (sütlü ve yumuşak) 
🔹Salatalık 
🔹Rezene 
🔹Sarımsak 
🔹Bezelye 
🔹Marol
🔹Yerelması 
🔹Kuzu Kulağı marulu  
🔹Pırasa 
🔹Soğan 
🔹Havuç 
🔹 Patates
🔹Kabak 
🔹Semizotu 
🔹Turp 
🔹Ispanak 
🔹Taze soğan
🔹Tatlı patates (pişmiş) 
🔹Domates 
🔹Şalgam (şalgam yeşillikleri)

⛑️ Hekimin Notu 3

🔸Soğan, taze soğan, pırasa ve sarımsak gibi sebzelerin içerdikleri maddelerin kırmızı kan hücrelerini patlatarak kansızlığa yol açabileceğinden kuşlar ve evcil hayvanlar için zararlı olduğu belirtilmektedir. Bu yiyeceklerin küçük miktarlarda servis edildiğinde kuşlara zararsız olduğunu yazan bazı kaynaklarda bulunmakta. Eger ki kuşunuzun bir sağlık sorunu yok ise çok az miktarda Kuşunuza vermenizde sakınca gormuyorum.

⛑️ Hekimin Notu 4

🔸Evcil kuşlarınıza asla Avokado vermeyin. İki önemli nedeni var; Avokadonun çok yağlı olması  ve başka bir önemli noktasi, çekirdeğe yakın kısımlarının (tohumlar) kuşlar için zehirli olmasıdır.



19 Ağustos 2021 Perşembe

HAYVANLARDA KAN GRUPLARI

HAYVANLARDA KAN GRUPLARI



1-) KEDİLERDE KAN GRUBU🐈


🔸Evcil dostlarımız olan kedilerin de, tıpkı insanlar gibi; çeşitli kan grupları olduğunu biliyormuydunuz ?  Kedilerde kan grupları A, B ve AB olmak üzere toplam 3 türde kan grubu vardır. 
🔸Kan nakillerinde; kedilerde kan grupları konusuna dikkat edilmelidir. Aksi durumlar, ölümle sonuçlanabilecek sorunlara sebep olabilmektedir.
🔸A ya da B kan grubundan olan kediler, birbirlerine hiçbir şekilde kan veremezler.
🔸AB kan grubu ise, genel alıcı kan grubudur. AB kan grubundaki kediler, A ve B kan grubundaki kedilerden kan alabilmektedir.

2-) KÖPEKLERDE KAN GRUBU🐕


🔸Köpeklerde kan grubu, kedilere göre daha karmaşıktır. Kanamalı kazalarda, şok, koma vb. gibi acil müdahale edilmesi gerekli olan bazı durumlarda, köpeğin kan grubunun bilinmesi önemlidir. Köpeklerde kan grupları kırmızı kan hücrelerinin yüzeyinde yer alan çeşitli moleküller tarafından belirlenmektedir. Dog eritrosit antijen (DEA) olarak adlandırılmış olan, en az 6 tipte kan grubu belirlenmiştir. Bu kan gruplarının içinde, köpekler için en önemli olarak kabul gören; DEA I.I grubudur.
🦮Kan grubu, DEA I.I negatif olan köpekler; üniversal donör olarak kabul edilir. Bu köpekler, köpeklerde kan grupları DEA I.I hem pozitif, hem negatif olan köpeklere kan verebilir. DEA I.I pozitif olan köpekler, yalnızca köpeklerde kan grupları DEA I.I pozitif olanlara kan verebilmektedir.🐕‍🦺

3. ATLARDA KAN GRUPLARI 🐴


🔸Atlarda, A, C, D, K, P, Q, U ve T olmak üzere 8 kan grubu sistemi vardır. Her kan-grubu sistemi içinde ise eritrosit membranlarındaki antijenlerin oluşmasından sorumlu çeşitli allerjik faktörler bulunur. 19 Ag bulunmaktadır.

4. KOYUNLARDA KAN GRUPLARI 🐑


🔸Şimdiye kadar yapılan araştırmalarda koyunlarda 30'dan fazla kan grubu faktörü tesbit edilmiş ve bunlar 7 kan grubu sistemi altında sınıflandırılmıştır (A, C, D, M, B, RO, X-Z).

5. SIĞIRLARDA KAN GRUPLARI 🐂


🔸Sığırlarda 11 kan grubu, 70 kan grubu faktörü vardır. Bu, sığırlarda kan gruplarının saptanması için, özel antikorlu 51 test serumunu gerektirir. 

6. KANATLI HAYVANLARDA KAN GRUPLARI 🐔🐓


🔸Kanatlılarda  7 kan grubu sistemi bulunmaktadır.

18 Ağustos 2021 Çarşamba

SU KAPLUMBAĞALARININ BAKIMI NASIL OLMALI ?

SU KAPLUMBAĞALARININ BAKIMI NASIL OLMALI ?

 
🔸Su kaplumbağaları, suda yaşayan ve zamanlarının çoğunu suda geçiren kaplumbağalardır. Bu durum onları, zamanlarının çoğunu karada geçiren kaplumbağalar olan kara kaplumbağalardan ayırır .

🔸Birçok farklı su kaplumbağası türü vardır ve her birinin yiyecek, sıcaklık, aydınlatma ve habitat açısından kendi ihtiyaçları farklıdır.

🔸Bununla birlikte, tüm su kaplumbağaları belirli ortak ihtiyaçları vardır. Tüm su kaplumbağalarının ihtiyaç duyduğu en önemli şeyler şunlardır:

1. Doğru Isı ve Aydınlatma
 
🔸Hem kuru bir alana hem de yüzebilecekleri kadar temiz suya sahip yeterince büyük bir alana ihtiyaç duyarlar. Yeterli ısısının ve aydınlık bir alanın olmasına dikkat edilmeli, çok sıcak ortamlarda  yaşayamazlar coksoguk ortamlarda kış uykusuna yatarlar. 
 

2. Kaplumbağanızı Besleme

🔸Kaplumbağalar için tam beslenme gereksinimleri türlere göre değişir. Doğru miktarda doğru besinler ile beslemelisiniz. Ancak herhangi bir su kaplumbağasını beslemekle ilgili bilmeniz gereken birkaç önemli şey var.

🔹Anlamanız gereken ilk şey, su kaplumbağalarının yemek için suda olmaları gerektiğidir çünkü yiyeceklerini yıkamak için suya ihtiyaçları vardır. Elinizden yiyecek alsalar bile, yutmak için yine de koşarlar veya suya atlarlar.

🔸Birçok bakıcı, kaplumbağaların yaşadıklarından ayrı bir tankta beslenmesini tavsiye eder. 
Bu, esas olarak tankı kirletebilecek artıkları önlemek içindir. Bunu genellikle kuru, yüzen yiyeceklerle yapmayın çünkü artıkları bir ağ ile toplamak yeterince kolay. Ayrıca, bazen tankta balıklar olduğunda artıkları topluyorlar. Ancak kaplumbağalara ağla toplaması zor olan pis yiyecekler verdiğinizde onları ayrı bir tankta besleyebilirsiniz.


🔹Anlamanız gereken ikinci şey, evcil kaplumbağanıza köpek maması, öğle yemeği eti, pizza ve benzerlerini besinleri vermememiz gerektiğidir. 

🔹Kaplumbağaların özel beslenme ihtiyaçları vardır ve yediklerinin çoğu bu ihtiyaçları karşılamak için tasarlanmış kaplumbağa yemi olmalıdır . Sahiplerinin beslediği hemen hemen her şeyi yemeleri muhtemel olsa da, yalnızca uygun bir diyet onları sağlıklı tutacaktır.

🔹Kaplumbağanızın diyetinin büyük kısmı kaplumbağalar için özel olarak yapılmış yiyecekler olmalıdır. Özel şirketler tarafından yapılan kaplumbağa maması eksiksiz, dengeli beslenme sağlar ve kaplumbağanızın diyetinin büyük bir parçası olmalıdır.

🔹Ancak hiç  bir kaplumbağa her zaman aynı şeyleri yemek istemez, bu yüzden zaman zaman kaplumbağa ödüllerinizi beslemenizde bir sakınca yoktur. Ayrıca yukarıda bahsedilen yiyeceklerden birkaçını satın alabilir ve bunları değiştirerek kaplumbağanızın her gün aynı yemeği yemekten sıkılmamasını sağlayabilirsiniz.

🔹Kaplumbağanızın türüne ve gelişim aşamasına bağlı olarak, balık, tuzlu su karidesi, ufalanmış katı yumurta sarısı, mysis karidesi, solucan veya kan kurdu gibi özel ikramlardan hoşlanabilirler; veya marul, escarole, elma, muz ve kavun gibi bitkisel gıdalar. Yine de tanka bütün bir meyva atmayın, onları küçük parçalar halinde verin. Kaplumbağanızın beğenip beğenmediğini görmek için küçük küçük yeni yiyecekler verin ve onları kaplumbağanın birkaç dakika içinde yiyeceğinden daha fazla beslemeyin.

 

2.1. Kaplumbağanızı Ne Sıklıkta ve Ne Kadar Beslemelisiniz?

Bu soru hakkında çok farklı görüşler var.

🔸Yavru kaplumbağaların (bir yaşına kadar) günde bir kez, genç yetişkin kaplumbağaların gün aşırı, daha büyük kaplumbağaların ise tankta onlar için yenilebilir bitkiler varsa günde bir beslenmesi gerekir. Arada atıştırmalık verilebilir.

🔹Diğerleri, her yaştan kaplumbağayı her gün beslemenin uygun olduğuna, ancak onları daha küçük porsiyonlarla beslemeniz gerektiğine inanıyor ve bazıları da kaplumbağaların 15 veya 20 dakikada yiyebilecekleri kadar beslenmesi gerektiğine inanıyor.

🔸Ancak tüm bakıcılar, kaplumbağanızı aşırı beslemenin yapabileceğiniz en kötü şeylerden biri olduğu konusunda hemfikirdir. Kaplumbağalar tıpkı insanlar gibi aşırı kilolu olabilir ve bu onlar için iyi değildir.

🔸Aslında bir kaplumbağa hobisi olarak öğrenmeniz gereken şeylerden biri de kaplumbağanızın yemek için yalvarmasını nasıl görmezden geleceğinizdir. Bu kulağa acımasız gelebilir, ancak kaplumbağalar, tankın yanından geçtiğinizi her gördüklerinde yiyecek için dilenmeyi çabucak öğrenen çok zeki hayvanlardır. Ancak aşırı yemek, kaplumbağalar için her türlü tıbbi soruna neden olabilir, bu yüzden onların dilenciliklerini görmezden gelmeyi ve onları yalnızca onlar için iyi olan yiyecekle beslemeyi öğrenmeliyiz.

🔸Görüyorsunuz, doğada kaplumbağalar "fırsatçı besleyicilerdir". Bu, yiyecek gördüklerinde, aç olsalar da olmasalar da onu yedikleri anlamına gelir. Bunun nedeni, vahşi doğada kaplumbağaların bir sonraki öğünlerini ne zaman yiyeceklerini bilmemeleridir, bu nedenle, tekrar yemeleri uzun zaman alırsa diye, ne zaman yiyecek bulabilirlerse yerler.

🔸Bu, vahşi doğada yaşayan kaplumbağalar için sorun değil çünkü aynı zamanda etrafta yüzerek, yırtıcılardan kaçarak ve yiyecek avlayarak çok fazla kalori yakarlar. Sınırlı egzersiz olanaklarına sahip oldukları bir tankta, aşırı beslenirlerse sadece şişmanlarlar.

Evcil kaplumbağaların onları besleyecek bakıcıları vardır, ancak yine de vahşi doğadaymış gibi davranırlar. Bu yüzden onları sadece ihtiyaçları kadar yiyecekle beslemek bize kalmış.

🔸Kaplumbağamı ne sıklıkla beslemeliyim sorusuna gelirsek eğer, genç kaplumbağalar her gün yemek yer; daha yaşlı kaplumbağalar, her evcil hayvanın kişisel iştahına bağlı olarak günlük veya gün aşırı beslenebilir.

2.2.Vitamin Takviyesi Nasıl Olmalı

🔸Uygun ısı ve aydınlatmaya sahip, iyi tasarlanmış bir habitatta yaşayan ve beslenmesi büyük ölçüde yüksek kaliteli kaplumbağa yemlerinden oluşan evcil bir kaplumbağa genellikle vitamin takviyesine ihtiyaç duymaz.

🔸Yüksek kaliteli kaplumbağa yemi , sağlıklı bir habitatta bulunan bir kaplumbağanın ihtiyaç duyduğu tüm vitamin ve mineralleri içermektedir.

🔸Ancak, kaplumbağaların iskelet sistemlerini ve kabuklarını inşa etmek ve korumak için yüksek miktarlarda ihtiyaç duyduğu şey kalsiyumdur

🔸Kaplumbağaların beslenmesine, yiyeceklerine takviyeler eklenerek kalsiyum eklenebilir.

⛑️ Hekimden Notu 1

 🔸Ticari bir yem ile beslenen kaplumbağa yemi ile beslenen kaplumbağalarda A vitamini eksikliği görülmez ama su kaplumbağalarında  bazen A vitamini eksikliği görülebilir. İlk görünür semptom şişmiş, kabarık gözlerdir. Eksiklik durumunda bir veteriner hekim A vitamini aşısı yapabilir veya kaplumbağalarınıza kendinizin uygulayabileceği kaplumbağalar için göz damlaları kullanabilirsiniz.

2.3. Yeni Başlayanlar İçin Su Kaplumbağası Beslemek


🔸Evinize yeni bir fert katmaya karar verdiyseniz ve tercihinizi su kaplumbağasından yana kullanmak istiyorsanız, bu sevimli aile ferdine narin bir bakım uygulamanız gerektiğini bilmeniz gerekir. 
🔸Su kaplumbağası alırken, genel olarak kırmızı yanaklı olarak tabir edilen red eared slider cinsi su kaplumbağalarının satıldığını göreceksiniz. Bu kaplumbağalar, ilk alındığında birkaç cm’lik boyutları ile adeta bebeklerdir, ancak iyi bir bakımla kaplumbağanızın 25-30 cm’ye kadar büyüdüğünü gözlemlemeniz mümkündür.

 🔸Su kaplumbağaları doğal ortamlarında 70 yıl kadar yaşayabilirler ancak ev ortamında bu süre kısalacaktır. Yine de uzun yıllar boyunca ailenizin bu yeni üyesi ile yaşayacağınızı unutmamalısınız.

3. Su Kaplumbağaları Nasıl Bir Akvaryumlarda Sahip Olmalı ?


🔸Kaplumbağaların temel ihtiyaçları, yüzebilecekleri alana sahip bir akvaryum ve diledikleri zaman üzerine çıkıp dinlenebilecekleri, vakit geçirebilecekleri kayalardır. Ancak bu kadarı, kaplumbağanızın hayatını sağlıklı bir şekilde sürdürebilmesi için elbette yeterli olmayacaktır. 

🔸Su kaplumbağanızın hasta olmaması için, suyun her zaman ideal bir sıcaklıkta kalması gerekir. Bu sıcaklık ortalama, 25-26 derecedir. Eğer su kaplumbağanızın suyu gereğinden soğuk olursa, hasta olabilir veya kış uykusuna yatabilir. İdeal su sıcaklığını sağlamak için, bir ısıtıcı ve termometre edinerek uygun şekilde akvaryumunuza yerleştirmelisiniz.

🔸Su kaplumbağaları, kabuklarının sağlığı açısından düzenli olarak güneşe çıkarılmalıdır. Günde ortalama 1,5 saat, 15-20’şer dakikalık periyotlarla güneşe çıkardığınız kaplumbağalarınızın dilediğinde su içinde olmasına ve fazla kurumamasına özen göstermelisiniz. Kağlumbağalarınızın güneş ışını ihtiyacını karşılamak için, güneşe çıkaramadığınız günlerde kullanmak üzere bir UV lambası edinmelisiniz. Ancak UV lambası kullansanız bile, güneşe her zaman ihtiyaç duyacağınızı bilmeniz gerekir.





4 Ağustos 2021 Çarşamba

ORMAN YANGININDAN ZARAR GÖRMÜŞ BİR DOSTUMUZU BULDUĞUNUZDA İLK YAPMANİZ GEREKENLER

ORMAN YANGININDAN ZARAR GÖRMÜŞ BİR DOSTUMUZU BULDUĞUNUZDA İLK YAPMANİZ GEREKENLER

1.Hangi dostumuz olursa olsun, yangın yerinden uzaklaştırmalısınız. Dostumuzun daha fazla duman solumaması için bölgeden uzaklaştırın.

2. Dostumuzu bulduğunuzda hızlıca bir kontrol edin yanık, açık yara var mı yok mu bir göz gezdirin. Yanık bölgesine asla dokunmayın. El ile temas etmemeye çalışın bir havlu yada bir kıyafete dostumuzu taşıyabilir ve sarabilirsiniz.

3. Dostumuzun üzerinde büyük yanıklı yaralar varsa üzerini lütfen pamuklu olan örtüler ile örtmeyin .

4. Dışarı sıcak olsa da, dostumuzun vücut ısının düşmemesi için sıcak ortam gereklidir. Dostumuzu çok soğuk ortama hemen almayın . Bulduğunuz dostumuzun etrafına lütfen buz aküleri koymayın soğuk banyo yaptırmayın.

5. Yanık bölgeyi ılık su ile yıkayın. Ama lütfen dostumuzu sürekli suya batırıp çıkartmayın.

6. Dostumuzun hareket etmesini kısıtlayın. Dostumuz illaki hareket edecek o can acısıyla ama çok fazla hareket etmesi bi o kadar canı yanması demektir. Dostumuzu Bir kutu yada bir kafese koyabilirsiniz.

7. Dostumuzun büyük yanıkları var ise etrafınızda var ise steril bir bezi ıslatıp yanik olan bölgeyi sarabilirsiniz.( Pamuklu olan bezler lütfen kullanmayın)

8. Dostlarımızın Bol temiz oksijen ve suya ihtiyaçları olacağını unutmayın.

 9.Yangından zarar gören hayvanın vücudundaki yanık bölgelere, yanık kremi de dahil olmak üzere hiçbir şey sürmeyin.

10. Hızlı bir şekilde dostumuzu en yakın veteriner kliniğine götürmeye çalışın.

11. Yangından etkilenen dostumuzu kesinlikle soğukta tutmayın. Onun sıcak bir ortamda bulunmasını sağlayın.


2 Ağustos 2021 Pazartesi

KEDİLER VE KÖPEKLERDE EPİLEPSİ KRİZLERİ VE TEDAVİ YÖNTEMLERİ

 
KEDİLER VE KÖPEKLERDE EPİLEPSİ KRİZLERİ VE TEDAVİ YÖNTEMLERİ


EPİLEPSİ NEDİR?

🔸Nedeni bilinmeyen nöbetler şeklinde, belli aralıklarla ortaya çıkan krizlere  epilepsi denilip, tek bir hastalık olarak değerlendirilmemelidir. Beyne giden impulsların kısa devresi konvülsiyonlarla sonuçlanır. Konvülsiyon olarak adlandırılan nöbetler, beyinde fonksiyonel proçeslere yol açar.

🔸Kedi ve köpeklerde tüm yaşlarda epilepsi çıkabilir. Her ne kadar epilepsi krizinin insidansı, kedilerde %1 gibi düşük bir rakamla ifade edilse de, köpeklerde bu oran çok daha yüksektir. Problemler iki büyük grupta toplanır. Birincisi beyin problemleri diğeri beyin dışı problemler. 

1.Beyin problemlerinin neden olduğu epilepsi, idiopatik epilepsi diye bilinir. Genellikle 6 ay ile 2 yaşı arasındakilerde ortaya çıkar. Viral, bakteriyel, fungal, protozoonal, beyin enfeksiyonları, beyin dokusu dejenerasyonları, beyin ödemi(hidrosefalus), beyin tümörü, çarpmalar, beyin kanaması, kafa travmaları gibi nedenlerle şekillenir.

2. Beyin dışı problemlerin neden olduğu nöbetler ise; zehirlenmeler, karaciğer hastalığı, böbrek hastalığı, kalp hastalığı, kan şekeri düşüklüğü,enfeksiyon ve sinir- kas problemleri kaynaklı olabilir.

🔸Epileptik nöbetler, idiopatik ve edinsel diye de sınıflandırılır. Nedeni bilinmeyenler idiopatiktir. İdiopatik epilepsi genellikle kalıtımsal seyreder. Edinsel epilepside ise, hastalık kaynağı içsel değildir. Toksinler, enfektif mikroorganizmalar, travma gibi dış kökenlidir. Diğer kaynaklar; beyin yetersizliği, metabolik bozukluklar ve tümörlerdir.

🔸Yapılan bir çalışmada, ayda bir kezden fazla nöbet geçiren köpeklerin metabolik ya da enfeksiyöz kaynaklı epilepsi hastası oldukları bildirilmiştir. Cinsiyet ya da kısırlaştırmanın epilepsi üzerinde herhangi bir rolü yoktur.

🔸Genellikle, uzmanların görüşüne göre,

🔹1 yaşının altındakilerde konjenital, enfeksiyöz ve toksinlere bağlı epilepsi, 

🔹1-6 yaş arasındakilerde idiopatik epilepsi ve 

🔹6 yaşından büyüklerde; tümör, enfeksiyon ya da yangısal problemlere bağlı epilepsi ortaya çıkar. 

🔸Çalışmalar, orijin olarak köpek epilepsisinin insan epilepsisinden farklı olmadığını ortaya koymuştur.

🔸Bazı köpek ırklarında epilepsi genetiktir.

🔸Kedi epilepsi krizlerinin genel nedenleri; zehirlenmeler, araba çarpmaları sonucu kafa travmalarıdır. Ayrıca, felin leukemia virusu (FeLV), felin infeksiyöz peritonit (FIP), fungal enfeksiyonlar, kimyasal toksinler, beyin tümörleri, beyin travmaları, karaciğer bözukluğu, böbrek yetmezliği sayılabilir. 

🔸Olgunun nedenini tam olarak anlamak için kan serumu biyokimyasal profili, tam kan sayımı, idrar analizi, FeLV antijen testi ile tetkikler yapılmalıdır. 

🔸Elektroensefalogram (EEG) ile beyin dalgaları, kompüterize aksiyel tomografi (CAT), scan ve manyetik rezonans imaging (MRI) değerlendirilir. 
Felin immun yetmezlik (FIV) ve felin infeksiyöz peritonit (FIP), testleri yapılır.

🔸Beyin dokusu bozukluğu ile doğan kediler de olabilir. Onlar doğuştan epileptiktir. Köpeklerde olduğu gibi kedilerde de, idiopatik epilepsi olabilir. Bu genellikle 6 ay ile 3 yaş arasındakilerde görülür.

⛑️ Atlarda epilepsi daha seyrek görülür. Sığırlarda da görülebilir. Ancak, kuş, sürüngen ve tavşanlarda henüz belirlenmiş bir çalışma yoktur.

🔸Güncel araştırmalar, epilepsinin saf ırklarda olduğu gibi, melez ırklarda da olduğunu göstermiştir. Genetik faktörlerin en çok rol oynadığı ırk Belgian Tervuren olarak gösterilmiştir. Epilepsiye yatkın olan diğer ırklar; Beagle, Cocker Spaniel, Collie, Dachshund, German Shepherd, Golden Retriever, Saint Bernard, Siberian Husky, Wirehaired Terrier, tüm Podel’lar ve tüm Schnauzer’lerdir.

🔸Epileptik anne ve epileptik babadan doğan yavruların çoğunlukla epileptik olduğu bazı araştırmalarda görülmüştür.

🔸Saf ırklarda epilepsi insidansı % 15-20’dir. Bu aynı zamanda idiopatik epilepsi oranıdır. İlke olarak, epileptik köpek üretilmemelidir. 

⛑️ Epileptik dişi veya erkek derhal kısırlaştırılmalıdır.

UYARICI İŞARET VE SEMPTOMLAR NELERDİR?

🔸Kafa sallama, çiğneme,yalanma, vücut seyirmeleri gibi işaretler epilepsi öncesi ipuçlarıdır.

🔸Köpekler genellikle oturarak ya da yatarak nöbete girerler. Asla yan taraflarına düşmezler. Gözlerindeki dalgın bakışlar ile kısmi bilinç kaybı başlar. Büyük ve ağır nöbetlerde tam bir bilinç kaybı ve vücudun hareketsizliği görülür. Büyük nöbetlerin üç aşaması vardır :

1. Ruhsal Hal: 

🔸İnleme,sızlanma, titreme, birşeyden etkilenmiş gibi bir halde olma, merak, saklanma ya da kaçma gibi belirtiler ortaya çıkar. Nöbetten saatlerce önce veya birkaç saat önce görülebilir.

2. Nöbet zamanı :

🔸Kaslarda aniden katılaşma ve titreme başlar. Kaslardaki devinim hali tüm vücuda yayılır. 1-3 dakikada sonuçlanır.

3. Nöbet sonu: 

🔸Hayvan yorgundur. Karmaşıktır. Yanıtsızdır. Heyecanlıdır. Ağırlaşmıştır. Dışarı çıkmak isteyebilir.

🔸Ruhsal halin durumu, bir fırtına ve kasırga öncesi korkuda görülen durum, ya da tuhaf bir görüntü algılandığında hissedilen korku benzeri durumdur.

🔸Ruhsal hal her epileptik köpekte görülmeyebilir. Katılaşma, sertleşme, bilinç kaybı, işeme, salya, sarsıntı oluşturacak ani hareketler ve sonra eski durumu alma hali genel bulgulardır. Nöbet 1 ile 5 dakika arası değişebilir. Sonrası çöküntü ve yorgunluk halidir ve birkaç dakika veya birkaç saate kadar uzayabilir.

🔸Bunların dışında kısmi nöbetler de olabilir. Hareket vücudun bir bölümü ile sınırlıdır. Yüz seyirmeleri, bir bacağın hareketi, kas seyirmeleri gibi. Bunlara fokal nöbetler denir.

🔸Kısmi nöbetlerin kompleks olduğu nöbetlerde ise, sinek yakalama, histerik koşturmalar, saklanma, kusma, diyare, salivasyon, geçici körlük gibi fiziko - motor nöbetler görülür.

🔸Grup nöbetlerinde kısa bir süre içinde çoklu nöbetler görülür. Bunlara bilinçlilik eşlik eder.

🔸Bir başka durum, status epileptikusdur. Bu durumda nöbet, 30 dakikaya kadar uzayabilir. Ya da daha uzun olabilir. Bazen de kısa süreli çoklu nöbetler gözlenir. Bu da normal bilinçlilik hali içinde yaşanır. Eğer kontrol edilemezse ölümler görülebilir.

TANI

🔸Epilepsinin tanısı zordur. Parazitler, enfeksiyonlar, kan şekeri düşüklüğü, tümör, gibi olasılıklar elendikten sonra tanı konabilir. Yumuşak olan ve sık görülmeyen nöbetler için hemen ilaca başlamaktan sa, durumun gözlenmesi tavsiye edilir.
E.E.G ,epilepsi tanısında yetersizdir.


EPİLEPSİDE HOLİSTİK TEDAVİ

🔸Holistik doktorlara göre, alternatif ilaçların amacı, hayvanın vücudunun, kendi kendini onarmasını sağlamaktır. Geleneksel ilaçlar, vücudun kendi kendini iyileştirme sürecinde çalışmazlar. Alternatif tedavi, nöbetlerin ortaya çıkmaması için, kondüsyonu düzenler. Birçok epileptik evcik hayvan sahibi, alternatif tıbbın kapsadığı; diyet terapi, homeopati, herboloji ( bitkisel tedavi ) ve akupunktur teknikleri konusunda ne yazık ki bilinçsizdir.


🔸Epilepsi, geleneksel ve alternatif metotların her ikisinin kombinasyonu ile tedavi edilebilir. Geleneksel ilaçlar; fenobarbital, pirimidon, diazepam (valium) ve potasyum bromide gibi antikonvülsantlardır.

🔹Fenobarbital uzun süre kullanıldığında karaciğer hücrelerini yıkımlar. İlaç kullanımı kesildiğinde tremorlar, huzursuzluk ve nöbetlerin yeniden nüksü gibi durumlara yol açar.

🔹Pirimidon kedilerde kullanılmaz. Köpeklerde kullanılır. Pirimidon da karaciğer hasarına neden olur.

🔹Diazem, sadece devam eden nöbetler üzerine etkilidir. Koruyucu olarak kullanılmaz.

🔹Potasyum bromide de mide irritasyonu ve bulantıya neden olur. Ayrıca tüm antikonvülsanlar, duyarlılık ve uyanıklığı azaltır, letarji yapar. Bu ilaçlar, doğal terapötik ilaçlarla kullanıldığında, nöbetler azaldığında birkaç ay sonra dozaj olarak azaltılabilir. 

🔸Holistik tedavi, hastaları, daha sağlıklı hale getirip , yaşam süresini uzatmada , epilepsinin kontrolünde önemli rol oynar.


NÖBETLERİ ENGELLEYİCİ DOĞAL YÖNTEMLER

1. AKUPUNKTUR

🔸Vücudun spesifik noktalarına iğne batırılmasını ifade eder. 300’den fazla akupunktur noktası vardır. Veteriner hekimliğinde 100 nokta kullanılır. Genellikle tercih edilen 6-20 nokta arasındadır. Bu iğneler sinir liflerini uyarır ve vücuda ağrı kesici endorfin salgılatırlar. Endorfin, epilepsiyi durdurur, azaltır.

 🔸Bu uygulama bir yıl kadar sürdürülebilir. Böylece, ağrı rahatlatma etkisi ile nöbetler kontrol altına alınır.

🔸Akupunktur, tek başına kullanılabildiği gibi,ilaç tedavisi kesilmeden ek tedavi olarak da kullanılabilir.

2. DOĞAL DİYET

🔸Holistik doktorlar, epileptik hayvanlara ticari gıdaları değil, gıda boyası veya başka suni katkı maddeleri içermeyen evde hazırlanmış taze gıdaları önerirler. Beyin dokusunu irrite edebilecek maddelerin alınımının engellenmesi, epilepsiyi önler. Kedi köpek mamalarındaki kimyasal maddeler, beyindeki yangıyı şiddetlendirici etki yapabilirler.

🔸Epileptik insanlar için et yemeleri önerilmez. Etten kaçınmak epilepsiyi önler. Bu pet hayvanları için de geçerlidir. En az 3 ay uygulanacak bir vejeteryan diyetle, epilepsi üzerinde olumlu sonuçları görmek mümkündür. Kediler için tam bir vejeteryan diyet önerilmemekle birlikte, et oranı azaltılmış diyet iyi olur.

🔸Epilepsi hastaları için ayrıca hipoallerjik diyetler önerilir. Bunun için, pişirilmiş tavuk-pirinç kombinasyonu iyi bir seçimdir. Ya da düşük proteinli hipoallerjik diyetler olabilir. Hipoallerjik pet mamaları genellikle, tavuk ve pirinç, balık ve pirinç veya soya ve pirinç içerir.


DİYETTE YAĞ ORANI

🔸Epileptik hayvanların yüksek yağ oranlı diyetler beslesi tavsiye edilir. Kandaki yüksek yağ oranı, beyindeki sinir hücrelerinin uyarımını azaltır. Beyin kimyasına bağlı olarak nöbetler durur. Yüksek yağlı diyet, Omega 3 ve Omega 6 yağ asitlerinin bir kısmını içerir. Bu beynin yangılanma riskini azaltır.

🔸Ketojenik diyetler (K-diyet) yağ oranı yüksek diyetlerdir. Epileptik insanlar K-diyet uygulayarak gıda ilintili epilepsiyi kontrol altında tutabilirler. 

🔸Kedi, köpek sağlığında hiçbir diyet olumlu sonuç sağlamıyorsa, ketojenik diyet son çare olabilir. Ketojenik diye düşünülüyorsa, lesitin ve kolin gibi besinler diyete ilave edilmelidir. 

🔸 Yeterince beslenememiş vücutta, sinir kılıfları ayrılır, çünkü vücut bu koruyucu dokuyu rejenere edemez. Sinir kılıfları için lesitin, esansiyel önem taşıyan bir besindir. Sadece lesitin değil esansiyel vitamin ve mineral maddeler de diyete ilave edilmelidir.

3. ANTİOKSİDANLAR

🔸Sadece doğal pet gıdaları değil, özel besinsel takviyelerle de epilepsi kontrol edilebilir. C vitamini, E vitamini gibi antioksidanlar hastalıklarla savaşan ve immun sistemi koruyan takviyelerdir.

🔸Daha önce de açıklandığı gibi epilepsi nöbetleri , sinir sistemi ve beynin yangılanma proçesinden başka bir şey değildir. Güçlü ya da zayıf immunite, epileptik semptomların sonuçlarını etkiler. Örneğin, sinir sisteminin küçük bir yangısı, baş ağrısını tetikler. Bu ise büyük bir nöbete neden olabilir.

🔸İyi vitamin ve mineral madde programları ile nöbetler azaltılabilir. Özellikle epileptik hastalarda çoklu mineral madde ve vitamin takviyeleri gereklidir.

4. B 6 VİTAMİNİ

🔸Epilepsiyi azaltan başka esansiyel vitaminler de vardır. Uzun zamandan beri bilindiği gibi, B 6 vitamini eksikliği memeli türlerinde nöbetlere neden olur.
⛑️ Köpekler de insanlar gibi memeli bir türdür.

⛑️Niacinamid, B6 vitaminlerinin bir çeşididir. Bir olguda, epileptik bir Podel’a, haftada bir 25 mg niacinamid verilerek nöbetler bitirilmiştir.

5. BİTKİSEL TEDAVİ

🔸Herbal yani bitkisel ilaçlar, doğanın otlarından derive edilirler. Tarihsel olarak tedavide bitkilerin kullanımı, farmakolojik ilaçlardan daha eskiye dayanır. Sinir sistemini güçlendiren otlar epilepsi kontrolünde kullanılırlar. Epilepsi tedavisi açısından önem taşıyan önemli üç bitki vardır. Bunlar,

1- Valerian (kedi otu kökünde bulunur)
2- Takke otu 
 3- Yulaf samanı

🔸Valerian, sedatif etkilidir. Beyin merkezini etkiler. Antikonvülsif etki yapar. Güvenli bir tedavi sağlar. 

🔸Takke otu, sinir gerginliğini ve sinirsel ağrıları azaltır. 

🔸Yulaf samanı ile beslemek, yumuşak, sedatif bir etki ile, sinir fonksiyonlarını ve beyni geliştirir. 

🔸Postadrenalin anksiyetesinde konvülsif nöbetlerden sonra bu tarz beslenme faydalıdır. Bu üç bitkinin birlikte kullanımı epilepside olumlu sonuç sağlar.

6. HOMEOPATİ

🔸Homeopatik ilaçlar, sağlam birisine verildiğinde, hastalık belirtilerine neden olan bir madde, aynı zamanda aynı bulguları taşıyan hasta birine verildiğinde iyileştirici etki sağlar. Örneğin, ısırgan otu dokunulduğunda deri tahrişi ve kaşıntıya neden olur. Homeopatik ilaç olarak hazırlandığında ise kaşıntılı deri tahrişlerini iyileştirir.

🔸Epilepsili hastalarda nöbetlere neden olan şey bilinmediğinden , homeopatik ilaç olarak hazırlanmış tek bir reçete de yoktur. Hastanın durumuna göre birçok homeopatik ilaç birden kullanılabilir. Epilepsili hastanın semptomlarına uygun homeopatik ilaç bulunduğunda başarılı olunabilir.

🔸Homeopatik ilaç doğru seçildiğinde hasta tedaviye çabuk yanıt verir. Homeopatik ilaçların diğer ilaçlar gibi, istenmeyen yan etkileri yoktur.

EVDE NELER YAPILABİLİR

🔻Epilepsi hastaları için azaltılmış stres , detokslanma kürü ve egzersiz önerilir.

🔻Aşı veya başka bir sebeple veteriner kliniğine gitmek, aşırı deri kaşıntısı, aileye yeni bir bebek katılması ya da eve yeni bir köpek alınması gibi psikolojik , fiziksel ve duygusal faktörler epilepsili hayvanda büyük hasar yaratabilir. 
Seyahat, uyku düzeninin değişmesi gibi günlük rutinin değişmesi nöbetleri tetikleyebilir. Hayvanın hayatında stres yaratabilecek değişikliklerden kaçınmak gerekir. 

🔻Yemek saatleri, egzersiz saatleri hep aynı tutulmalıdır

🔻Evden ayrılmadan önce; giyinme hazırlıkları, ışıkları söndürmek, anahtarın sesi gibi durumlar hayvana stres yükler. O nedenle bu ve benzer genel davranışlar yapılmamalı hatta mümkünse farklı bir kapıdan çıkılmalıdır. Böylece köpeğin endişesi azaltılır. Dönüldüğünde de, sakin davranılıp, strese bağlı nöbet çıkma olasılığı kontrol altında tutulabilir.

🔻Nöbet öncesi korku , hayvan davranışında büyük rol oynar. Köpek sahibine doğru korku içinde koşar. Bu durumda sakin davranıp, yumuşak bir ton ile köpekle konuşmak onu rahatlatır. Epileptik köpeklerde duygular, nöbetler üzerinde büyük rol oynar.

🔻Epilepsi hastası köpek; sigara dumanından, araba egzosundan, doğal olmayan antiparaziter spreylerden, kimyasal içeren tasma ve banyolardan, renkli televizyondan, mikrodalga fırından ve sinir sistemine etkili tüm uyaranlardan uzak tutulmalıdır.

🔻Yıllık ya da periyodik aşılamaların bile epilepsiyi şiddetlendirdiğine ilişkin yayınlar vardır. Aşıların içeriklerindeki proteinin, organizmaya karşı bir reaksiyon yaratarak , allerjik ensefaliti tetiklediği ve düşük dereceli bir beyin yangısına sebep olduğu bildirilmiştir. Aşı sonrası yan etkileri gidermede homeopatik bir ilaç olan Thuja occidentalis kullanımı ile epileptik nöbetler engellenebilir. ⛑️

🔻Koşu, yüzme, yürüyüş epileptik nöbetlerin çıkış sıklığını azaltır. Çünkü, düzenli fiziksel aktivite sinirsel enerjiyi yükseltir. Egzersizin, sedatifler gibi, sinir sistemini sakinleştirici etkisi vardır. Spor aktiviteleri, hayvanın kondüsyonunu sağlıklı tutar. Egzersiz, immun sistemi güçlendirir. Epileptik kedi ve köpeklerin ,egzersizden büyük fayda sağladığı görülmüştür. Koşmak, sonrasında doğal trankilizan alınmışçasına etki yapar. Epilepsili köpekler, hergün 20 dakika egzersiz yapmalıdırlar. Ne yazık ki, köpeklerin %75’i egzersiz mahrumudurlar.

YENİ İLERLEMELER

🔸Son yıllarda, geleneksel ilaçların dışında, alternatif tedavileri de içine alan, yeni  medikasyonlar epilepsi tedavisinde kullanılmakta, hatta ilaçsız sadece holistik tedaviler sıklıkla uygulanmakta ve iyi sonuçlar alınmaktadır.

🔸Genellikle, geleneksel ilaç kullanımının pozitif görünümü tedaviye öncelik sağlasa da, alternatif tedavileri araştıranlar, zamanla  antikonvülsif , barbitürat gibi ilaçlardan yan etkileri yüzünden vazgeçmektedirler. Kedi, köpeklerinde holistik yöntemlerle tedaviye yönelenler genellikle , kendi hastalıklarında da holistik yöntemleri tercih eden kişilerdir.


🔸Güven, epilepsi tedavisinde başarı getiren bir faktördür. Epilepsi hastası nöbet sırasında kendine zarar vermesin diye önlem almak gerekir. Sakin bir sesle nöbet geçiren hayvanla konuşulur. Hasta yerde tutulur. Koltuk masa gibi mobilyalara çarpması önlenir. Tasma ve zinciri boynundan çıkarılıp boğulması önlenir. Nöbet sırasında köpeğin ağzına dokunulmamalıdır çünkü, çene kaslarına sahip olamadığından ısırabilir.

🔸Köpekler dillerini yutmazlar. O yüzden ağızlık takmaya gerek yoktur. O sırada ilaç içirilmeye çalışılmamalı ve dili tutulmaya çalışılmamalıdır. Hasta sahibinin bilinçli olması gereklidir. Köpek ,nöbet sırasında çiş ya da kaka yapabilir. Çoğunlukla nöbetler, 60 saniyeden az sürer. Bu hayatı tehdit edecek bir süre değildir. Fakat nöbetler 5 dakikadan sık tekrarlıyorsa ve nöbetler arası bilincin kazanılması mümkün olmuyorsa, derhal veteriner kliniğine götürülmesi gereklidir.

🔸Nöbetlerin zamanı ve süresi not edilmelidir. Veterin hekimin önerileri dikkatle dinlenmelidir. İlaç tedavisi ve dozajı veteriner hekime danışılmadan değiştirilmemelidir. Sabırlı olmak gerekir. 


26 Temmuz 2021 Pazartesi

KEDİ DOSTUNUZ SİZE NEDEN KÜSER

KEDİ DOSTUNUZ SİZE NEDEN KÜSER


🔸Her bir kedinin karakteri farklıdır ve Kediler aynı zamanda çok da alıngandırlar. Peki arkasını dönüp oturan, en içten pisi pisi seslenişlerinizi karşılıksız bırakan dört ayaklı kankanız acaba size neden küsmüştür? Aslında her kedinin alışkanlıkları, huyları, sevdiği ve sevmediği şeyler farklı olduğundan küsme nedenleri de farklıdır. Ayrıca aynı kedi birçok nedenle de size küsebilir. Bakalım kediler neden küser sorusunun cevapları nelermiş?

1. UZUN SÜRE YANLIZ BIRAKILMAK


🔸Kediler yalnızlığı ve yalnız kalmayı severler ama bu yalnız bırakılmaktan hoşlandıkları anlamına gelmez. Kedilerde küsme en çok uzun saatler boyunca evde yalnız bırakılan pisilerde görülen bir durumdur. Eğer eve geldiğinizde kediniz sizi karşılaşmıyorsa bilin ki size küsmüştür ve bence bunda da sonuna kadar haklı.

2. AZARLANMA 

🔸Kediler için azarlanmak son derece dramatik bir durumdur. Kediler azarlanmayı hiç sevmezler, zaten kim sever ki? 🙂 Kedinizi azarladığınızda alınabilir ve bunun neticesinde size darılıp küsebilir, arkasını size dönüp bir duvara saatlerce bakabilir ve somurtabilir.

 3. MAMA BEĞENMEME

🔸Kedilerin sofistike canlılar olduğunu ve özellikle de mama konusunda son derece hassas olduğunu hepimiz biliyoruz. Kediler mama değişimi nedeni ile de küsebilirler. Özellikle de sağlık koşulları nedeni ile normal mamalardan daha lezzetsiz olan diyet mamalara geçen kedilerde küsme ile sık karşılaşılır. Ancak böyle bir durumda kedinizin sağlığını düşünerek küsse bile veterinerin önerisi olan mamayı kullanmaya devam etmeniz şart. 

4. BİRİNE GECİCİ OLARAK EMANET ETME

🔸İşte kedileri en çok küstüren durumların başında bu olay gelir; birine emanet edilme. Tatile çıkarken hemen hepimiz kedimizi ona iyi bakacağından emin olduğumuz birilerine emanet ederiz, ancak kedimize yokluğumuzda ne kadar iyi bakılırsa bakılsın o onu terk ettiğimizi düşünür ve kalbi inanılmaz derecede kırılır. İşte bu nedenledir ki tatilden döndüğünüzde özlemiyle yanıp kavrulduğunuz kediniz size uzunca bir süre yüz vermez. Onun gönlünü kazanmak sizin göreviniz ve bu kolay bir görev değil, günlerinizi alacak bir görev.

5. EVE BAŞKA BİR KEDİ / HAYVAN TADA İNSAN GELMESİ 


🔸Kedileri küstüren şeylerden biri de eve başka bir kedi, hayvan ya da insanın gelmesi daha doğrusu eve taşınmasıdır. Bu durum hem kedinin düzenini bozduğu hem de kıskanmasına neden olduğu için kedilerin küsmesi ile sonuçlanabilir. Böyle bir durumla karşılaştığınızda kedinizle yeteri kadar ilgilenip eve yeni gelen canlının ondan daha çok sevilmediğini, kendisinin hala çok değerli olduğunu hissettirmeniz küskünlüğünün geçmesini sağlamakta size yardımcı olabilir.

6. YERİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ / YENİ BİR YERE TAŞINMAK

🔸Kediler hep monoton düzene alışkınlardırlar. Yeni düzene alışma sevmeyip alışmaları biraz zaman alabilir. Bu alışma sürecinde size karşı küslük ve ainganlik gösterebilirler.

7. ŞİDDET / DAYAK ❌

🔸Şidettin hiçbir türü hayvanlara uygulanmamalı. Ne yazık ki yok desek bile araştırmalarda kedi, köpek evcil hayvan besleyenlerin %10 ' nun evcil hayvanlarina şiddet uyguladığı bir gerçegini yok edemez. Şiddet görmüş hayvan içine kapanmaya sahibinden uzaklaşmaya, yemek yememeye başlayacaktır. Şiddet görmüş hayvan eski canlılığını kaybedecek ve sürekli korku içinde olup  haklı olarak kendini korumaya alacaktır. O kadar haklı olarak yapar ki bunu  ben olsam o hayvan sahibini ısırıklara boğar ve evden kaçardim. ( Ne yazık ki bu davranış şiddet eğilimli hayvan sahibini  daha fazla kizmasina neden olacaktır ) 

❌❌❌⛑️ Kedi, köpek veya evcil dostlarımıza şiddetin hiçbir türünü yaşatmamaliyiz.
Öğrenmesi için , çişini kakasını yapmaması için, yemeğini yemesi için, birşeylerin üstüne çıkmaması için vb. Durumların önüne geçmek için onlara şiddetin hiçbir türünü yaşatmamalıyız.
Şiddet uyguladığımız hayvanın bu durumları bu sefer korkusundan yapacağını ve şiddet uygulayan kişinin daha çok sinirleneceğini ve daha fazla şiddet uyguladığı ne yazık ki bir gerçek. Bu yüzden hayvan dostlarımıza birşeyleri yapmamasını bazı eğitimler ile öğretilir, yada yüksek sesle " hayır, yapma, şişt " gibi sesler ile ikaz edebiliriz . 

KEDİLERDE ENTROPİYUM

KEDİLERDE ENTROPİYUM  Entropiyum, göz kapağının bir bölümünün içe doğru (göz küresine doğru) döndüğü, ters olarak konumlandığı g...