17 Aralık 2021 Cuma

KÖPEKLER İÇİN AŞI TAKVİMİ

Köpeğinizin Aşıları Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey

Köpeginizi aşılayarak, onu birçok tehlikeli ve hatta ölümcül hastalıktan korumuş olursunuz . Köpeğinizi ciddi hastalıklardan koruyabilecek bir dizi  aşı vardır.

Köpek Aşıları Nedir ve Neden Önemlidir?

Aşılar, bir köpeğin bağışıklık sistemini hastalığa neden olan organizmaların herhangi bir istilasına karşı savunmaya hazırlamaya yardımcı olur. Aşılar, bir köpeğin bağışıklık sisteminde hastalığa neden olan organizmaları taklit eden, ancak aslında hastalığa neden olmayan antijenler içerir. Yavru köpek aşılarının ve köpek aşılarının amacı, mevcut antijenleri tanımasını sağlayarak bağışıklık sistemini hafifçe uyarmaktır. Bu şekilde, bir köpek gerçek hastalığa maruz kalırsa, bağışıklık sistemi onu tanıyacak ve bu nedenle onunla savaşmaya veya en azından etkilerini azaltmaya hazır olacaktır. Boylece köpeğinizi bu gibi hastalıklar ile karşılaşacak olsa bile hafif bir şekilde atlatmış olacaktır.


🩺 Basit bir derialti uygulaması ,köpeğiniz acı hisettmez .

Temel Köpek Aşıları Nelerdir?

Temel köpek aşıları , öncelikle köpeğinizin bir hastalığa maruz kalma riski, hastalığın şiddeti ve diğer köpeklere ve ayrıca insanlar dahil diğer hayvan türlerine bulaşma riskine bağlı olarak tüm köpekler için hayati önem taşımaktadır.

Köpeklere yapılacak temel aşılar :

  • Köpek Parvovirüs
  • Köpek Hastalığı
  • Hepatit
  • Kuduz

Temel olmayan  aşılar ise  şunları içerir:

  • Bordetella
  • Köpek Gribi (köpek gribi)
  • Leptospirosis
  • Lyme aşısı

🩺Bu aşılar Temel olarak kabul edilmese de, bu bulaşıcı hastalıklara maruz kalabilecek köpeklerin çoğu için çok önemlidir. ⛑️

 Kuduz aşısıni köpeğinize yaptırmanız artık zorunlu gibi bir durumdur. Köpek sahipleri, köpeklerini ve yavrularını periyodik olarak kuduza karşı aşılatmalıdır. 

Yavru köpeklerde kuduz aşısı genellikle 16. haftada (15. haftadan daha erken olmamak üzere) yapılır ve kuduz aşısı bir yıl boyunca uygulanmaz. Yetişkin köpekler için kuduz aşısı yıl bir kere uygulanir. 


İsteğe Bağlı Köpek Aşıları Var mı?

Yavru köpek aşıları ve köpek aşıları, köpeğinizin genel sağlığı ve sağlığı için çok önemli olsa da, her köpek yavrusu veya köpeğin her hastalığa karşı aşılanması gerekmez. Bazı köpek aşıları yalnızca aşağıdakileri içeren faktörlere bağlı olarak uygulanmalıdır:

  • Yaş
  • Tıbbi geçmiş
  • Çevre
  • Seyahat alışkanlıkları
  • Yaşam tarzı

Yavru Köpek Aşılarına Ne Zaman Başlanmalı

Genel olarak, bir köpek yavrusunu alır almaz (bu genellikle 6 ila 8 hafta arasındadır) ve daha sonra son turu tamamlayana kadar yaklaşık dört aylık olana kadar her üç haftada bir aşılara başlamalıdır. Genel olarak, yavru köpeğin annesi sağlıklı bir bağışıklık sistemine sahipse, emzirirken büyük olasılıkla anne sütünde antikorlar alır. Bir köpek yavrusu anne sütünden ayrıldıktan sonra aşılara başlanmalıdır.⛑️

Yavru Köpek Aşılama Programı

Yavru köpekler için tipik olarak aşağıdaki aşılama programını öneririm:

  • 7-9 hafta: DA2PP, Bordetella (Oral)
  • 10-12 hafta: DA2PP, Leptospirosis
  • 13-15: DA2PP, Leptospirosis, Bivalent Canine Influenza, Lyme Hastalığı
  • 16-17: DA2PP, Bivalent Canine Influenza, Lyme Hastalığı, Kuduz
  • Lyme hastalığı aşıları, köpeğin yaşam tarzına bağlı olarak verilmektedir.

* DA2PP - distemper, Adenovirüs Tip 2 , parvovirüs, parainfluenza.

Yavru köpek aşısı programınızı güncel tutmak önemlidir. Yavru köpek aşılarının, uygun aşılar olmadan meydana gelebilecek birçok önlenebilir hastalık ve hastalıkla mücadele ettiği tıbbi olarak kanıtlanmıştır. Bir köpek yavrusu aşısı programına bağlı kalmak, sorumlu köpek bakımı ile eş anlamlıdır. Yavru köpeğiniz, sağlıklı ve yaşam boyu mutlu olmak için her şansı hak eder ve aşılar önemli bir rol oynar. Bu kadar kolay önlenebilir olduklarında, yavru köpeğinizin bu korkunç hastalıklardan birine yakalanma riskini göze almayın.🥰

Yetişkin köpek Aşılama Programı

Yavru köpeğiniz yetişkinliğe ulaştığında ve tüm temel köpek aşıları uygulandığında, Veteriner Hekiminiz yetişkin bir köpek aşılama programı uygulamaya başlayabilir. Bir yetişkin köpek aşılama programı, yavrulara uygulanan aynı tip DA2PP aşısının kombinasyonları olan periyodik yetişkin güçlendiricilerden * ve birkaç başka ilaveden oluşur.

 Köpeğin yaşam tarzı bu aşıları gerektiriyorsa, DA2PP, Leptospirosis ve Kuduz aşılarının yanı sıra Canine Influenza ve Lyme aşılarını güçlendirmenizi öneririm.⛑️


Her Aşının Etkili Olduğu Zaman Miktarı Aşağıdaki gibidir:

  • DA2PP - 1 yıl
  • Kuduz - 1 yıl
  • Leptospirosis - 1 yıl
  • Köpek Gribi - 1 yıl
  • Lyme Hastalığı - 1 yıl
  • Bordetella - Oral (Kennel Cough) - 1 yıl

Köpek Aşılarıyla İlişkili Yan Etkiler ve Riskler

Aşıların faydaları risklerden çok daha ağır basmaktadır. Köpek aşılarına karşı olumsuz  reaksiyonlar nadirdir. Bununla birlikte, herhangi bir ilaç veya aşılama protokolünde olduğu gibi, köpek aşıları ve köpek aşıları bazı yan etkilere neden olabilir. Aşılamadan sonra onları bir süre izlemeniziv tavsiye ederim.

Eğer ki Köpeğiniz aşıdan sonra aşağıdaki semptomları gösteriyorsa derhal vetetiner hekiminize bilgi verin. 

Semptomlar şunları içerebilir:

  • Ateş
  • Halsizlik
  • İştah kaybı
  • Yüz veya pençe şişmesi ve / veya kurdeşen
  • Kusma
  • İshal
  • Enjeksiyon bölgesi çevresinde ağrı veya şişlik
  • Çökme, nefes almada zorluk ve nöbetler (anafilaktik şok)

Köpeğinizde insan aşılarında olduğu gibi, hafif semptomlar göz ardı edilebilir. Reaksiyonların çoğu hafif ve kısa sürelidir. Yavru köpekte veya yetişkin  köpekte aşılamadan sonra yüz şişmesi kusma veya uyuşukluk gibi daha şiddetli bir reaksiyondan görüyorsanız derhal veteriner hekiminiz ile  iletişime geçmelisiniz.


15 Aralık 2021 Çarşamba

KEDİLER İÇİN AŞI TAKVİMİ

Kediler İçin Aşı Takvimi

🔸Pati dostunuzun sağlığını kontrol altına almak adına, onun aşı takvimini takip etmeniz ve düzenli olarak veteriner hekim kontrollerini yapmanız son derece önemlidir.
🔸 Kedilerin hayatını riske atan birçok hastalık bulunmaktadır. Kedilere uygulanan aşılar ise, söz konusu hastalıkların oluşumunu ve riskini büyük ölçüde önlemeye çalışır.
 Özellikle yavru ya da yetişkin bir kediyi yeni sahiplendiyseniz uğramanız gereken ilk durak veteriner kliniği olmalıdır. Çünkü sahiplendiğiniz kedinin size rastlamadan önce kaptığı ve sizin haberdar olmadığınız bir hastalık kapmış olabilir. Yavru kedilerin güncel hiçbir rahatsızlığı olmasa bile, olası hastalıklara karşı bağışıklık geliştirebilmeleri için aşılanmaları gerekir.


Yavru Kedilere Hangi Aşılar Yapılmalı?

🔸Eğer bir yavru kediyi evlat edindiyseniz, (Aşılama, sütten kesilmemiş yavru Kedilere ve hamile Kedilere uygulanmamalıdır.) Veteriner Hekiminizin uygulayacağı ilk işlem (2 aylıktan büyük kedileri için) iç ve dış parazit aşısı olacaktır. Çünkü devamında gelecek aşıların kedinize sorunsuz şekilde yapılabilmesi için, kedinizin hiçbir şekilde paraziti ya da bir rahatsızlığı bulunmamalıdır.

🔸 İç parazit ilacı oral yolla ya da iğneyle uygulanabilir. Dış parazit için çoğunlukla tercih edilen yöntemse, kedilerin ensesine damlatılan ilaçlardır. Verilen ilacın dozu, kedinizin ağırlığı belirler.

🔸 İç ve dış parazit ilaçları verildikten sonra, kedinizin tuvaletini takipte etmeli, parazit döküp dökmediğini kontrol etmelisiniz.

🔸Sorunsuz geçen bir haftadan sonra, ilk aşılarını yaptırmak için yeniden veteriner hekime gidip birlikte bir program oluşturulmalısınız.

🔸Şimdi yavru kedilerin olması gereken ilk aşılar; 
🔹Karma
🔹 Kuduz 
🔹Lösemidir. 

🔸Karma ve lösemi aşıları çoğunlukla iki doz halinde yapılır. Söz konusu aşıların kedinize yapıldığı gün, kedinizde sersemleme, hafif ateş ve iştahsızlık gibi belirtiler görülebilir. Yine de bu tip belirtilerle karşılaşırsanız, veteriner hekiminizi bilgilendirmelisiniz.

🔸 Kuduz aşısının yapılması için kedilerin üçüncü ayını doldurmuş olması gerekir. Bu nedenle aşı takvimine öncelikle karma ve lösemi aşılarının ilk dozları ile başlanır. 

🔸Karma aşının içerisinde solunum yolu enfeksiyonlarına ve kedi gençlik hastalığına karşı bağışıklık geliştirmeye yardımcı bileşenler bulunur. Ayrıca aşıların her biri ve dozu için 7 - 10 gün arasında bekleme süresi olmalıdır. 

Yetişkin Kedilere Hangi Aşılar Yapılmalı? 

🔸Eğerki yetişkin bir kediyi evlat edindiyseniz ve ona yavruyken gerekli aşılar uygulanmadıysa, kedinizine az önce sözü geçen aşıların yapılması gerek.
Eğer kedinizin yavruyken aşılanıp aşılanmadığını bilmiyorsanız, bağışıklık sistemini ölçen testler aracılığıyla bu sorunun yanıtını bulabilirsiniz. 

Dış parazit asisindan önceki 3 gün ve sonraki 3 gün boyunca Kediler yıkanmamalıdır.Tüm aşılar gerçekleşene kadar, Kedinizin başka canlılarla temasına izin vermeyin. Aşılama işlemi tamamen bittikten sonra dışarı salabilir, diğer canlılarla temasına izin verebilirsiniz.





24 Kasım 2021 Çarşamba

KEDİLERDE DOĞUMDAN SONRA OLUŞABİLECEK HASTALIKLAR

KEDİLERDE DOĞUMDAN SONRA OLUŞABİLECEK  HASTALIKLAR



🔸Kedi dostlarımız doğum yaptıktan belli bir süre sonra bazı enfeksiyonlara maruz kalıp hastalıklara yakalanabilirler. Bu sebeple doğum yapan kedilerin yaşam alanlarının hijyen olarak sürekli temiz tutulmalı ve kedi dostunuzun sağlık durumu sürekli düzenli aralıklarla kontrol edilmelidir. Doğumdan sonra kedi dostumuzun bulunduğu alanın düzenli temizlenmesi ile kediye veya yavrusuna geçebilecek enfeksiyonların önüne geçilebilir.

1- Mastitis ( Meme Enfeksiyonu)

🔸Gebe kedilerde doğumdan sonra en sık karşılaşılan hastalıkların başında mastitis ( meme enfeksiyonu) olarak adlandırılan meme enfeksiyonu gelmektedir. Tedavisi yapılmadığı durumlarda enfeksiyon karışabilir ve bu hastalık ölümcül bir tablo  ortaya çıkabilir. Bu nedenle doğum yapan kediler de en çok dikkat edilmesi gereken unsurların başında meme temizliğine dikkat edilmesi geliyor.


🔸Kedilerde meme enfeksiyonu ;

🔹Meme kanalı yoluyla enfeksiyonun yayılması,

🔹Yavruların dişleri ya da tırnaklarıyla memeyi yaralaması,

🔹Anne kedinin bulunduğu ortamın hijyenik olmaması,

🔹Kedinin vücudunun herhangi bir yerindeki sistemik enfeksiyonlar olması,

2-Doğumdan Sonra Vaginal Akıntı ( Koyu Renkli ve Pis Kokulu Sıvı) 

🔸Doğumdan sonra kedide vajinal bir akıntı fark ettiyseniz hiç zaman kaybetmeden veteriner hekime başvurmalisiniz. Kedilerde doğumdan sonra vajinal akıntı normal kabul edilen bir durum değildir. Koyu renkli bir sıvı olan bu vajinal akıntı kötü pis bir kokuya sahiptir. Genellikle enfeksiyondan kaynaklanan bu durum doğum sırasında içeride parça kalmasından kaynaklıdır. Bu nedenle veteriner hekim tarafından derhal muayenenin gerçekleştirilmelidir.

3-Yüksek Ateş

🔸Doğum yapan kedilerin vücut ateşinin kontrol edilmesi de dikkat edilmesi gereken unsurdur. 


Düşmeyen yüksek ateş bir hastalık belirtisidir. Böyle bir durumda da derhal Veteriner Hekim ile görüşmeniz gerekir. 

🔸Kedilerin ateşlenmesi durumunda halsizlik, yorgunluk, iştahsızlık gibi belirtiler de gözlemlenebilir. Bu gibi durumlarda kedinizin dışkısını da kontrol etmelisiniz. İshal ya da kabızlık şikayeti varsa bu konuda da veteriner hekime bilgi vermeniz gerekiyor.

⛑️ Size ve pati dostunuza Sağlıklı günler dilerim. 

19 Ekim 2021 Salı

EVCİL HAYVANLARDA KULAK KOKUSU

EVCİL HAYVANLARDA KULAK KOKUSU


🔸Hayatını evcil hayvanlarla paylaşan herkesin bilmesi gereken en önemli şeylerden biri  sağlıklı kedi ya da köpeklerin kötü kokmamasıdır.

🔸Evcil dostlarımızın  kendilerine has bir kokuları vardır ama bu koku kötü ya da pis değildir. İster kedi ister köpek dostunuz eğer kötü kokuyorsa bu normal bir durum değil ve kesinlikle ortada bir sorun olduğunu gösterir. Bu dostlarımızdan gelen kötü kokunun sebebi bazı sağlık sorunlarından kaynaklı olabilir. Kedi yada köpek dostlarımızın kulağı kokuyor ise muhakkak Veteriner Kliniğine götürmeniz gerek.

🔸Kulaklar kediler ve köpeklerde  denge organıdır. Hemen herkes kediler için  bıyıkların ve kuyruğun denge organı olduğunun iddia etselerde, bu doğru değildir. Tüm memelilerde olduğu gibi kedilerin de denge organı kulaklarıdır. Bıyıklar ve kuyruk dengeye yardım etse de kedilerin kulaklarında ortaya çıkabilecek sağlık sorunları sonucunda işitme kaybının yanı sıra denge kaybı da yaşamaktadır. 
Hiçbirimiz sevgili pati dostlarımızın böyle sorunlar yaşamasını istemeyiz. Kulakların bu denli önemli olduğunu bilmek pati dostlarımızın kulaklarındaki en ufak bir problemi dahi ciddiye almamız gerektiğini ve bu durumda derhal veteriner hekime danışmamız gerektiğini unutmamalıyız.


Evcil Hayvanlarda Kulak Kokusu Nedenleri


🔸Pati dostlarımızda kulak kokusu farklı sorunlar nedeni ile ortaya çıkabilmektedir. Pati dostlarımızda kulak kokusu bir hastalık değil bir hastalık nedeniyle ortaya çıkan bir semptom olarak görmeliyiz.

 Pati dostlarımızda kulak kokusu nedenleri şunlardır:

1. ENFEKSİYONLAR 

🔸Pati dostlarımızın kulaklarında görülen enfeksiyonların en önemli belirtisi kulak kokusudur. Otitis media adıyla bilinen kulak enfeksiyonu evcil hayvanlarda hem kulak kokusuna ve akıntısına hem de bazı farklı belirtilere neden olur.

Pati dostlarımızda kulak enfeksiyonu belirtileri,

🔹Kulakta çok pis bir kokunun ve akintinin gelmesi
🔹Kafa sallama
🔹Başı eğme
🔹İşitme kaybı
🔹Kulak hassasiyeti ( pati dostumuzu başından okşarken kulaklarına dokunduğunuzda kaçıyorsa, ters tepki gösteriyorsa ve sinirleniyorsa bunlar kulak hassasiyetine işaret eder)
🔹Ağrı
🔹Kulak kepçelerinde kızarıklık
🔹Kulaklarda kir birikimi
🔹Denge kaybı

🔸Pati dostunuzda kulak kokusu enfeksiyonun erken dönem belirtisi olabilir. Bunu önemsemeyip veteriner hekime başvurmazsanız durum ilerleyebilir ve yukarıda saydığımız belirtiler de ortaya çıkabilir. Enfeksiyon sebebiyle işitme ve denge kaybı kalıcı olabilir.


2. KULAK UYUZU

🔸Pati dostlarımızda kulak kokusu nedenleri arasında sık karşılaşılanlardan biri de kulak uyuzudur. Evcil hayvanlarda kulak uyuzuna en sık otodectes cynotis akarları neden olur. Akarlar mikroskobik parazitlerdir yani uyuz aslında bir parazitin neden olduğu bir hastalıktır. Evcil hayvanlarimizsa kulak uyuzunda şu belirtilere görülebilmektedir,

🔹Kulaktan pis bir kokunun gelmesi
🔹Kafa sallama
🔹Kulakları aşırı kaşıma, hatta bazen kanatana kadar kaşıma
🔹Bazen tüm vücutta kaşıntı
🔹Dış kulakta kalın kırmızı-kahverengi ya da siyah kabuklar
🔹Kulak bölgesinde yer yer kılların dökülmüş olması 
🔹Kulakların arka tarafında çizikler, yaralar


3. AŞIRI DUYARLILIK VE BUNA BAĞLI ALERJİK DURUMLAR

🔸Pati dostlarımız aynı bizler gibi çeşitli yiyeceklere, ilaçlara karşı aşırı hassasiyete sahip olabilirler.

🔸 Bu hassasiyet kulak kaşıntısı, kulak kokusu, kulak akıntısı, kafa sallama gibi bazı semptomlara yol açabilir. Bu sebeple evcil hayvanlarda kulak kokusu için hekime başvurulduğunda eğer enfeksiyon ya da yukarıda anlattığımız kulak uyuzu tespit edilemezse bir ilaca ya da yiyeceğe karşı hassasiyetten şüphelenilebilir. 

🔸Özellikle bazı pati dostlarımızda mamalar ( içerisine kattıkları katkı maddeleri ) kulak hassasiyetine ve kokusuna yol açabilir. Hekimler bu sebeple enfeksiyon ve kulak uyuzu olasılıklarını ekarte ettiği durumlarda pati dostlarımızun varsa kullandığı ilaçları gözden geçirip ilaçları kesebilir ya da farklı ilaçlarla değiştirebilir. Tabi, burada şu uyarıyı da yapmadan geçmemeliyiz, nasıl ki evcil hayvanlarimiza ancak veteriner hekim önerisi ile ilaç verilebilirse kullandıkları ilaçları kesmeye ya da değiştirmeye de ancak veteriner hekimler karar verebilir.

🔸Lütfen Pati dostlarımızda kulak kokusu, kaşıntısı gibi belirtiler varsa ve bir ilaç kullanıyorsa hekiminize danışmadan ilacı kesmeyin, bunun sonuçları hoş olmayabilir. Hekim ayrıca evcil hayvanımızın diyetinde de değişikliğe gidebilir, kulak ve cilt sorunu yaşayan Pati dostlarımız için özel olarak üretilmiş sensitive yani hassas mamalar bu gibi durumlarda en sık önerilen mamalardır.

11 Ekim 2021 Pazartesi

Muhabbet Kuşlarında Çiftleşme Nasıl Olur


Muhabbet Kuşlarının Çiftleşmesi için gerekli Durumlar Nelerdir ?

🔹Erişkin (6-8 aylık muhabbet kuşu) bir muhabbet kuşununun çiftleşme isteği, genellikle;

🔸İyi beslenme,
🔸Güneş ışığı uyaranı
🔸Dişi muhabbet kuşunun eş seçimi
🔸Rahat bir ortam ( göz seviyesinin üzerinde bir alan sabitlenen sakin bir ortam )
🔸25-28 derece sıcaklığı
ile ortaya çıkar. 
Böyle bir ortam sağlandı ise, kafese muhabbet kuşlarına uygun kuş yuvası takılmalıdır. 

Muhabbet Kuşu Nasıl Çiftleşir ?

🔹Muhabbet kuşu çiftleşmesinde kur yapma çalışmaları görülür. Dişiye göre daha istekli erkek muhabbet kuşu, tüm gün, hafta veya ay , dişinin ilgisini çekmek için fırsat kolar, ve inanılmaz ilginç tavırlar sergileyebilir.

🔹Erkek muhabbet kuşunun kafesteki ses çıkaran çanı durmadan çaldığına, dişinin yanına sokulmaya çalıştığına, omzuna gagasıyla dokunduğuna, dişinin kuyruğunu gözüne kestirdiğine yani kur namına ne gerekiyorsa deneyerek amacına ulaşmaya çalıştığına şahit olabilirsiniz.  Dişi muhabbet kuşu çiftleşmeye hazır olmuşsa, başını arkaya uzatarak, kuyruğunu tarafını havaya kaldırır. Akabinde, uzun süredir bu anı bekleyen erkek muhabbet kuşu, mesajı almış olarak dişinin üzerine çıkar ve çiftleşme birkaç saniye içinde gerçekleşir. 

🔹Muhabbet kuşlarında çiftleşme, senede 5-6 kez gerçekleşebilir. 
Eşleşme sonrası, muhabbet kuşları çok sakin bir ortamda bırakılmalıdır, sürekli olarak yumurtlayıp yumurtlamadıkları kontrol edilmemelidir. 



Kuluçka süresi ne kadardır 

🔹Kuluçka süresi 18-21 gündür. Yumurta ilk kontrolü yumurtanın kuluçkaya düştükten sonra 6. veya 7. gününde gözle veya yumurtayı nazikçe tutarak ışığa tutarak ya da yumurta feneri tutarak kontrolü sağlanmalıdır. Dikkatli bakıldığında yumurtanın pembeleştiği, içerisinde damar çizgilerine benzer çizgilerin olduğu görülüyorsa yumurtanın dolu olma ihtimali oldukça yüksektir.

🔹Yumurta boş ise , tutmayıp atmak gerekmektedir. Bu sayede anne kuşun gereksiz yorulmasının önüne geçilmelidir. 

Sağlıklı muhabbet kuşu yavruları dilerim.
 

 

10 Ekim 2021 Pazar

TAVUKLARDA HIRILTILI SOLUNUM TEDAVİSİ ( CRD HASTALIĞI )

TAVUKLARDA HIRILTILI SOLUNUM VE TEDAVİSİ ( CRD HASTALIĞI ) 


🔸Tavuklarda oluşan hırıltılı solunum, CRD hastalığının temelidir. Bu hastalık tavuklarınızda hapşırma hırıltı, göz ve burunda akıntı gözlerde şişlik ve durgunluk olarak kendisini gösterir. Tavuklarda görülen bu CRD hastalığı bir solunum sistemi hastalığıdır ve bulaşıcı bir hastalıktır. Bir kümes içerisinde bir tavukta görülmesi durumunda mutlaka bu tavukların diğer tavuklardan uzaklaştırılması ve bulaşan olup olmadığının kontrol edilmesi gerekir. Kümes hayvanlarında görülen bu hastalık dikkat edilmez ve tedavisi yapılmaz ise kümes hayvanlarınızın ölmesine neden olacaktır.

🔸 CRD hastalığının ülkemizdeki açılımı kronik solunum yolları hastalıkları anlamına gelmektedir. Bu açılım aslında tüm solunum yolları hastalıklarını kapsayan genel bir addır. Kanatlı hayvanlarda özellikle de tavuklarda görülen bu hastalığın en yaygın görülenleri; Corvza, Ornithosis ve Mycoplasmosistir. 

🔸Solunum yollarında görülen bu hastalıkların hepsi tavuklarda çok yaygın olarak görülmektedir. Bu hastalıkların hepsi aslında birden çok farklı etkileşimin sonucunda ortaya çıkar. Tedavi edilmediği takdirde tavukların ölümüne neden olur. Bu hastalığın görülme riskinin arttığı dönemler ise kış aylarının gelmesi ile soğuyan havaların etkisiyle artma meydana gelir. Ancak bu hastalığın hayvanlarda görülme olasılığından ziyade başka hastalıklar ile birlikte meydana gelmesidir. 

🔸Bu hastalığın tavuklarda oluşması et ve yumurta verimin düşmesine ve gelişimlerinin etkilenmesine neden olur. hastalığın oluşmasına stres etmenleri, kötü hijyenik koşullar içerisinde meydana gelir. Bu tür hastalıkların iyileştirilmesi hastalığın yeniden olmasını engellemez o yüzdende mutlaka bu tür ortamlardan tavukların uzaklaştırılması ve hijyen ortamında bakılması önemlidir. 


Tavuklarda hırıltılı solunum tedavisi;

🔸Bu hırıltılı solunumun tedavi edilebilmesi için öncelikle gereken ortamın kümes hayvanı olan tavuklara sağlanması gerekmektedir.

🔸Bunun dışında hastalığının iyileşebilmesi için antibiyotik içerikli ilaçlar kullanılmaktadır. Bu ilaçlar antibiyotik yemler ve suya karıştırılan antibiyotikler şeklinde tavuklara verilebilmektedir. Piyasada bu hastalığın tedavisi için bir çok ilaç bulunmaktadır. Bunların hepsi hayvanlar için üretilen ilaçlardır. O yüzdende tavukların bir veteriner aracılığı ile muayene edilmesi ve ona göre ilaç kullanılması gerekmektedir. 


Tavuklarda hırıltılı solunum tedavisi için kullanılan ilaçlar;

🔸Bu hastalığın tedavisi yoktur. Aşı ile koruma sağlanabilir. Phibro vh+h120 yada nobilis ma5+clone 30 aşıları kullanılabilir.


🔹Tavilin Oral Çözelti: Bu ilaç tavukların suyuna ilave edilerek hayvanın alması sağlanan antibiyotiklerdir. 

🔹Genta: İnsan içinde kullanılan bu göz damlası tavuklarda da oluşan bu rahatsızlıkta kullanılmaktadır. Hastalıktan kaynaklı gözlerde şişme yanma ve ağrılar için kullanılmaktadır. 

🔹Teknopen Step: Enjektör ile hayvana uygulanan bir ilaçtır. Tavuklarda but kısmından uygulanmaktadir.

Tavuklarda hırıltılı solunum tedavisinde dikkat edilecek durumlar,

🔸Bu hastalıkta yani CRD hastalığında tavukların yeniden bu hastalığı kapmaması için gereken önlemlerin mutlaka alınması gerekir. Aksi takdirde iyileşme sürecinin hemen ardından bulaşıcı özelliğinden ötürü yeniden nüks eder. Özellikle genç tavuklarda daha çok görülen bu hastalık gereken hijyen koşullarının mutlaka sağlanması gereken bir hastalıktır. Dikkat edildiğinde çok da riskli olmayan bu hastalık ilgilenmeyip önemsenmediğinde ölümcül sonuçlar meydana getirir. O nedenle de bulaşıcı etkisi ve ilerleyici yapısından ötürü tavuk üreticilerinin bu hırıltılı solunum hastalığını önemsemelerinde fayda vardır. Çünkü kümes hayvanları hep bir arada yaşayan hayvan türleridir.

9 Ekim 2021 Cumartesi

HAMİLE KADINLARA KEDİLERİNDEN TOKSOPLAZMA PARAZİTİ BULAŞABİLİR Mİ ?

Hamilelik ve Toksoplazma

🔸Kedi ve köpek sahibi olan evli insanların eşleri hamile kaldıklarında tereddüt yaşadıkları bir konuda "toksoplazma" olayıdır. Ne yazık ki toksoplazma durumu nedeniyle hamile eşlerinin ve bebeğim sağlığı açısından rahatsızlık geçirmemeleri için evinde yıllarca bakmış oldukları pati dostlarını gözden çıkaran hayvan sahipleri vardır. 

🔹Şu anda hamileyseniz ya da bir çocuk sahibi olma gibi bir planınız varsa, evcil hayvanınızdan vazgeçip onu evlatlık vermek yerine bu makaleyi okumanizi tavsiye ediyorum.

Öncelikle kedilerden hamilelere bulaşma ihtimali olan "tokoplazma" denilen parazitin ne olduğunu ve nelere sebebiyet verdiğini açıklayayım.

🔹Toksoplazma,Toxoplasma Gondii isimli bir parazitin vücuda girmesi ile geçen bir enfeksiyondur. Bu parazit evcil dostlarımızın dışkısı yoluyla, çiğ ette ve iyi yıkanmamış sebze ve meyvelerden insanlara oral yolla  geçebilmektedir.

🔸Gebe anne bu paraziti ağız yolu ile aldığında ve geçirdiği enfeksiyon sonucu plasenta yolu ile anne karnındaki bebeğe de geçebilmekte ve buna konjenital toksoplazma adı verilmektedir. 
🔸Bu hastalık belirti vermemesi ya da diğer hastalıklarla karışan belirtiler vermesi nedeniyle toplumdaki sıklığı net olarak bilinmemektedir. Ancak gebelik sırasında bu enfeksiyonun geçme oranı %1'dir. Bunun yanında zaten bu enfeksiyonu doğurganlık çağındaki kadınların %25'i geçirmekte. Bir kere bu enfeksiyon yapılan testlerde pozitif çıkarsa kişi bir daha bu enfeksiyona yakalanmaz ve tam bağışıklık kazanır. Toksoplazma hiçbir belirti göstermemektedir. Gebelikte yakalanılırsa bebeğe zarar vermektedir.

🔸Doğmadan önce enfeksiyonu geçiren bebeklerde doğumda sarılık, gelişme geriliği, çok sayıda lenf bezinin büyümesi, karaciğer ve dalakta büyüme, havale, beyin dokusunda kalsifikasyon, hidrosefali, göz enfeksiyonu, mikrosefali, nörolojik gelişim kusurları gibi belirti ve bulgular gözlenebilmektedir.

🔸Toksoplazmanın geçme yollarına baktığımızda kedilerden bulaşması ihtimali yediğimiz meyve ve sebzelerden bulaşması ihtimaline oranla daha düşüktür. Yani evimizde kedimiz var ve manavdan meyve aldık meyveden kapma ihtimalimiz kedimizden kapma ihtimalimizden  daha yüksek ama düşük bir oran olsa bile bu hastalığa evcil hayvanlardan yakalanan insanlar olmuştur.

🔸Kedilerin tüm iç ve dış parazitleri düzenli olarak yapıldığı, kedilerin tuvalet kapları günlük temizliği yapıldığı taktirde zaten bu risk ciddi oranda düşmektedir. En önemlisi de ev kedilerinin dışarıya hiç çıkmadıkları ve çiğ et ile beslenmediği durumda zaten toksoplazma riski gıdalarla bulaşma riskinin kat be kat altında olacaktır.

 🔸Eğer bu hastalığın tek ve en önemli sorumlusu kediler olsaydı kadin veteriner hekimlerimizin hiç çocuğu olamazdı.
🔸Yüzlerce kadın Veteriner hekim arkadaşım var ve çok sağlıklı çocukları var ve gebliklerinin son gününe kadar kediler ile ilgilenmiş ve kliniklerinde ev kedileri ve sayısız sokak kedilerine muayene etmişlerdir.

🔸Bu durum gösteriyor ki sorunun aslında evde beslenen kedilerle ilgili olmadığı; evcil pati dostumuzun aşılarını, beslenmesi, temizliği ve bakımı yapılıyorsa bu parazitin kedilerden bulaşma riski ortadan kalkar denilcek kadar düşük olur. Bu yüzden kedisini vermeyi düşünen anne adayları yıllarca evlerinde onlara arkadaşlık eden ve en önemlisi onlarla yaşamaya alışmış kedilerini gözden çıkarmadan önce bir kere daha düşünmelerini öneririm. 


KEDİLERDE ENTROPİYUM

KEDİLERDE ENTROPİYUM  Entropiyum, göz kapağının bir bölümünün içe doğru (göz küresine doğru) döndüğü, ters olarak konumlandığı g...